Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/6175 Esas 2016/988 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6175
Karar No: 2016/988
Karar Tarihi: 27.01.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/6175 Esas 2016/988 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/6175 E.  ,  2016/988 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacılar vekili, 28.11.2008 tarihinde müvekkillerin murisi (babası) ...’in aracını yakıtının bitmesi nedeniyle yakıt ikmali için Samandıra TEM gişelerinde yoldan geçerken plaka ve sürücüsü tespit edilemeyen bir aracın çarpması sonucu vefat ettiğini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğunu belirterek her bir davacı için 5.000,00’er TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, dava konusu taleple ile ilgili davacılara ödeme yapıldığını, bu nedenle Güvence Hesabının herhangi bir borcunun bulunmadığını müvekkili aleyhine haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 2.419,44 TL, davalı ... için 3.704,84 TL maddi tazminatın 19.08.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma (maddi)tazminat istemine ilişkindir.
    Davalı, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 14/2-a maddesine göre; Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar nedeniyle ... olup dava açılmadan önce kısmi ödeme yapmak suretiyle ibra edilmiştir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Sorumluluğa İlişkin Anlaşmalar” başlıklı 111. maddesinde, tazminat miktarlarına ilişkin anlaşmaların iptali koşulu belirlenmiştir.
    Anılan düzenlemeye göre, bu Kanun’da öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. 
    Somut olayda, 11.08.2008 tarihinde davacılara toplam 7.701,00 TL ödeme yapıldığı, davacılar velisi ... ile “makbuz ve ibraname“ başlıklı belge ile "bu tazminatı almakla kendilerini ve zimmetlerini kesin ve dönüşümsüz ibra ettim" şeklinde ibraname düzenlediği, davanın ise 22.12.2012 tarihinde açıldığı, sonuç olarak KTK 111/2 yıl olan hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır.
    İbraname içeriğine göre davacıların, davalı ... nezdinde hiçbir alacaklarının kalmadığını beyan ve tasdik ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, anılan ibraname üzerinde durulmaksızın, bilirkişi raporuyla belirlenen tazminat miktarından, ödenen paranın mahsubu ile kalan miktardan davalı ... sorumlu tutulmuştur.
    Bu durumda mahkemece, söz konusu ibranamenin geçerliliği tartışılmadan ve davalı ... Hesabının sorumluluğunun sona erip ermediği değerlendirilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.