21. Hukuk Dairesi 2013/3665 E. , 2014/4553 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 17. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/01/2013
NUMARASI : 2011/1789-2013/26
Davacı, 25/01/1986-07/11/1992 tarihleri arasında zorunlu sigortalı olduğunun ve 01/10/2011 tarihinden itibaren 5510 sayılı yasa 4/a maddesi kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava; davacının, primleri ödenen 06.09.1985 — 24.01.1986 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalı olduğunun, 25.01.1986 - 07.11.1992 tarihleri arasında zorunlu sigortalı olduğunun ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi kapsamında 01.10.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının davalı Kurum"ca kabul edilen süreler dışında 06.09.1987-27.08.1991 tarihleri arasında da 1479 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalı olduğunun tespitine, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 22.09.2011 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, davacının tahsis talebinin davalı Kurum tarafından; 27.08.1991 tarihinde anonim şirket yönetim kurulu başkan yardımcılığına seçildiği, bu nedenle de tescilinin aynı tarih itibari ile yapıldığı, 07.11.1992 tarihinde yönetim kurulu başkan yardımcılığı görevinin sona erdiği, sigortalılığının da aynı tarih itibari ile sona erdirildiği belirtilerek reddedildiği, davacının 14.04.1992 varide tarihli bildirge ile 1479 sayılı Yasa kapsamında tescil edildiği, bildirgede davacının şirkete girdiği tarihin 06.09.1985 olarak yazıldığı, davalı Kurum tarafından davacının 27.08.1991 - 07.11.1992 ve 17.08.2005 - 31.01.2006 tarihleri arasında sigortalı kabul edildiği, davacının 17.08.2005 - 31.01.2006 tarihleri arasında vergi kaydı, 17.08.1991-01.03.1993 tarihleri arasında oda ve sicil kaydı bulunduğu, davacının ortağı olduğu şirketin 31.10.1984 tarihinde tescil edildiği, davacının kurucu ortaklar arasında bulunmadığı ve 26.08.1991 tarihinde yapılan toplantıda alınan karar ile yönetim kurulu başkan yardımcılığına ve şirketi temsil ve ilzama yetkili seçildiği, bu kararın 02.10.1991 tarihli Ticaret Sicili Gazetesi"nde yayımlandığı, 08.11.1992 tarihinde de başka bir kişinin şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı, davacının 1992 affından yararlandığı, ilk prim ödemesinin 15.05.1992 tarihinde 750.000 TL, 15.06.1992 tarihinde 650.000 TL ve 17.08.1992 tarihinde 650.000 TL olduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasa"nın 24-g maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olacağı düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacı, talep ettiği dönemler içerisinde, yönetim kurulu başkan yardımcılığına seçildiği ve şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı 26.08.1991 - 08.11.1992 tarihleri arası hariç olmak üzere, anonim şirketin kurucu ortağı ve yönetim kurulu üyesi olmadığından, davacının bu süıeler dışında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı sayılması mümkün değildir. Kaldı ki, davalı Kurum tarafından da 27.08.1991 - 07.11.1992 tarihleri arasında sigortalı olarak kabul edilmiştir. Hal böyle iken; mahkemece davacının davalı Kurum tarafından kabul edilen süreler haricinde 06.09.1987 - 27.08.1991 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalı olarak kabul edilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; davacının ödediği primlere karşılık gelen süre davalı Kurum"dan sorularak, ödeme tarihlerinden itibaren ileriye yönelik olarak davacının isteğe bağlı sigortalılığının kabulüne karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. . . .
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA. 11.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.