Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç :Taksirle öldürme
Hüküm :Beraat.

Taksirle öldürme suçundan sanıkların beraatlarına ilişkin hükümler, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
I-Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkındaki beraat hükümlerine ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından sanıkların taksirinin bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilinin kusura ve eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraata ilişkin hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkındaki beraat hükmüne ilişkin temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Özel......Hastanesinde Genel Cerrahi uzmanı olarak görev yapan sanık Op. Dr. ...’nun kendisine müracaat eden ...’a morbid obez teşhisi koyarak 26.01.2011 günü jejuno-ileal bypass operasyonu yaptığı, 2.2.2011 günü önerilerle taburcu edilen adı geçenin 5.2.2011 günü fenalaşması üzerine tekrar aynı hastaneye müracaat ettiği ve yapılan müdahalelere rağmen 06.02.2011 günü öldüğü olay nedeniyle alınan Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunun 10.08.2011 tarihli raporunda “1-Klinik ve otopsi bulgularına göre Morbid obez olan kişinin ölümünün 26.1.2011 günü yapılan jejuno-ileal bypass ameliyatı sonrası gelişen anastamoz kaçağı ve komplikasyonlarından ileri geldiği, 2-Kişinin morbid obez olması nedeniyle yapılan ameliyatın tedavi yöntemlerinden olduğu, ameliyat öncesi tetkiklerinin ve gerekli konsültasyonlarının yapılmış olduğu, 3-Kişide zamanla gelişen anastamoz kaçağının ameliyatın bir komplikasyonu olup kişinin ölümünde herhangi bir ihmal veya kusur bulunmadığı“ mütalaa edilmesi nedeniyle sanık hakkında beraat kararı verilmiş ise de, ölü muayene ve otopsi tutanağındaki "Sigmoid kolon üst kısımdan ince bağırsakların iki noktadan anostomoz edilmiş olduğu ve bir parçasında güdük oluşturulmuş olup, bu bölgenin iç kenarında 0.5 cm’lik dışarıya fekaloid mayinin geldiği, çevresinin kahverengi nekrotik delinmiş bir saha olduğu, bu bölgenin çevresinde yaygın sarı renkli iltihabi mayinin olduğu, karaciğerin, midenin ve tüm bağırsak yüzeylerinin fekaloid mayi ile kaplı olduğu izlendi.” şeklindeki tespitler ile söz konusu Adli Tıp raporu alınması sırasında dosya içinde olmadığı anlaşılan Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Suç Duyurusu Raporu ekinde olup, sanığın 25-30 yıldır kullanılmayan, günümüzde obezite cerrahisinde geçerliliği olmayan jejuno-ileal bypass tekniğini seçip, uygulamakla kusurlu olduğunu bildiren uzman görüşleri nazara alınıp, ölüme neden olan anastomoz kaçağının ve güdük oluşturulmuş ince barsak iç kenarındaki nekrotik delinmiş sahanın ne sebeple gerçekleşmiş olabileceğinin ve adı geçen doktorun dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı eylemlerinin olup olmadığının irdelenmesi ve yukarıda zikredilen uzman görüşleri hususunda mütalaa verilmesi bakımından Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınması sonrası sanığın hukuki durumunun tespit ve tayini yerine eksik inceleme sonucu yazılı şekilde beraat verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.