Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2888
Karar No: 2019/3887
Karar Tarihi: 20.05.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/2888 Esas 2019/3887 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/2888 E.  ,  2019/3887 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi

    TÜRK MİLLETİ ADINA


    KARAR
    A)Davacı İstemi:
    Dava, davacının, İsveç"te çalışmaya başladığı 01.01.1984 tarihinin Türkiye"de sigorta başlangıç tarihi olduğunun, 01.07.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
    B)Davalı Cevabı:
    Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce Kurum’a müracaat edilmesinin 6552 sayılı Kanun’un 64. Maddesi ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 7. Maddesine eklenen fıkra ile zorunlu olduğunu, 3201 sayılı Yasa hükümlerine göre yurtiçi çalışması ve sigortalılık kaydı bulunan davacı yönünden sigortalılık başlangıç tarihinin, Türkiye’de ilk giriş tarihinden borçlanılan süre kadar geriye gidilerek tespit edileceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    İlk derece Mahkemesince "... Yapılan yargılama sonunda tüm dosya kapsamı ve itibar edilen bilirkişi raporu doğrultusunda, Davacının İsveç sigorta kurumundan celp edilen hizmet döküm belgesine göre yurtdışında 01.01.1984-31.12.1988 tarihleri arasında 1800 günlük çalışma süresini borçlanması nedeniyle davacının Türkiyedeki sigortalılığının başlangıç tarihinin 01.10.1989 tarihi olduğunun tespitine, Davacının 15.06.2015 tahsis talep tarihinde yaşlılık aylığına hak kazanmadığı anlaşıldığından yaşlılık aylığı bağlanması talebinin reddi..." gerektiği gerekçesi ile
    "1-Davacının davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine,
    A-Davacının İsveç sigorta kurumundan celp edilen hizmet döküm belgesine göre yurtdışında 01.01.1984-31.12.1988 tarihleri arasında 1800 günlük çalışma süresini borçlanması nedeniyle davacının Türkiyedeki sigortalılığının başlangıç tarihinin 01.10.1989 tarihi olduğunun tespitine,
    B-Davacının 15.06.2015 tahsis talep tarihinde yaşlılık aylığına hak kazanmadığı anlaşıldığından yaşlılık aylığı bağlanması talebinin reddine..." karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu;
    Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının talebinin 01.01.1984 tarihi olmasına ve ıslah olmamasına rağmen mahkemece 01.10.1989 tarihinin işe başlangıç tarihi olarak tespitinin ve davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını, İsveç ile Türkiye arasındaki sözleşmenin araştırılmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğibeyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;yargılama devam ederken prim ödeme gün sayısını doldurduğundan 01.01.2016 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazandığını beyanla mahkeme kararının düzeltilmesini ya da kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    Bölge Adliye Mahkemesince "...yargılama sırasında aylık bağlama koşulları oluştuğu belirgin bulunduğundan usul ekonomisi gözetilerek aylık bağlama koşullarını sağladığı 01/12/2015 tarihini takip eden ay başından itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesi gerekirken aylık bağlama koşulları oluştuktan sonra yeniden yazılı talep gerektiğinden bahisle bu yöne ilişkin talebin reddi isabetli değil ... "gerekçesiyle
    "Davalı kurum vekilinin istinaf isteminin REDDİNE,
    Davacının ise; istinaf isteminin KABULÜNE,
    ... 19. İş Mahkemesinin 28/02/2017 tarihli, 2015/606 Esas-2017/112 sayılı kararının HMK"nun 353/1,b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
    Davanın kısmen kabulüne,
    Davacının İsveç sigorta kurumundan celp edilen hizmet döküm belgesine göre yurtdışında 01.01.1984-31.12.1988 tarihleri arasında 1800 günlük çalışma süresini borçlanması nedeniyle davacının Türkiyedeki sigortalılığının başlangıç tarihinin 01.10.1989 tarihi olduğunun tespitine,
    Davacıya yaşlılık aylığı tahsis şartlarını taşıdığı 01/12/2015 tarihini takip eden aybaşı olan 01/01/2016 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine... " karar verilmiştir.
    E)Temyiz:
    Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle; usul ekonomisinden bahisle yaşlılık aylığı için yazılı başvuru şartı olmadığından söz edilemeyeceğini, ıslah olmadan dava dilekçesinde belirtilenden başka bir işe başlangıç tarihinin tespitine karar verilmesinin de hatalı olduğunu beyanla temyiz yoluna başvurmuştur.
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    Dava, yurt dışındaki sigortalı çalışmanın Türkiye"de sigortalı başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi ve yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespiti istemine ilişkindir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının İsveçte geçen çalışmalarına ilişkin iki farklı ateşelik belgesi ibraz ettiği, 14.05.2012 tarihli belgede, 01.01.1984-31.12.1988; 01.01.1990-31.12.1996 ve 01.01.2010-31.12.2011 tarihleri arasında yurt dışında çalıştığının bildirildiği, 04.11.2016 tarihli ateşelik yazısının ekinde Türk İsveç ... ... sözleşmesine göre düzenlenmiş S/T4 belgesinin de bulunduğu; 01.01.1984-31.12.1988; 01.01.1990-31.12.1996; 01.01.2000-31.12.2010 ve 01.01.2014-31.12.2014 tarihleri arasında İsveç"te çalıştığının yazılı olduğu, ... 22.İş Mahkemesinin 2013/268 E, 106 K sayılı, 20.07.2013 tarihli ilamı ile "davacının Türk vatandaşı olarak yurt dışında çalıştığı 01.01.1984 – 31.12.1988 ile 01.01.1990 – 31.12.1996 tarihleri arasında sigortalı çalışmalarını borçlanabileceğinin tespitine" karar verildiği, kararın 02.12.2013 tarihinde onanarak kesinleştiği, davacının 28.02.2014 tarihli borçlanma talep dilekçesi ile yeniden borçlanma talebinde bulunduğu, 10.04.2014 tarihinde 01.01.1984-31.12.1984 ve 01.01.1990-31.12.1996 tarihleri arasındaki toplam 4320 gün borçlanma bedelini ödediği, davacının hizmet cetvelinden 03.06.2011-30.11.2012 tarihleri arasında 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-a bendi kapsamında sigortalılığının olduğu, 09.04.2014-09.04.2014 tarihleri arasında ve 03.06.2014 tarihinden itibaren devam eden isteğe bağlı ... sigortalısı olduğu, davacı adına düzenlenmiş 01.04.1994 tarihinde işe başladığına dair ilk işe giriş bildirgesinin ve 07.01.2016 tarihli hizmet belgesine göre 01.04.1994-1999/...dönemi arasındaki çalışmalarını gösterir başka bir hizmet cetvelinin daha bulunduğu, hizmet cetvelindeki sigorta sicil numarasının davacının 2011 yılındaki hizmetlerini gösteren sicil numarasından farklı olduğu, 15.06.2015 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, davacının sigorta başlangıç tarihi 03.06.1999 tarihi kabul edildiği, yaşlılık aylığı şartlarına haiz olmadığından aylık talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır.
    Türkiye Cumhuriyeti ile İsveç Krallığı arasındaki ... ... Sözleşmesi"nde, İsveç ülkesinde çalışmaya başlanılan veya İsveç Emeklilik Sigorta Rejimine tabi olunan ilk tarihin Türkiye"de sigorta sigorta başlangıcı sayılması gerektiğine dair herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle; davacının sigorta başlangıç tarihinin 3201 sayılı Kanunun 5"inci maddesine göre Türkiye"deki sigorta başlangıç tarihinden borçlanılan süre kadar geriye gidilmek suretiyle belirlenmesi gerekir.
    Somut olayda, davacının yurt dışı çalışmasının gösteren her iki ateşelik yazısında da farklı çalışma tarihleri gösterilmesine rağmen bu konudaki çelişki giderilmeden karar verilmesi hatalıdır. Hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda, davacının 01.04.1994 tarihinde Türkiye"de sigortalı çalışmasının başladığı, 01.10.1994-31.12.1994 tarihleri arasında çalışmasının olduğu belirtilerek bu tarihten önceki yurt dışı borçlanması kadar geriye gidilmek sureti ile Türkiye"deki sigorta başlangıç tarihi 01.10.1989 tarihi olarak belirlenmişse de 01.04.1994 tarihindeki ilk işe giriş bildirgesinin ve 01.04.1994-1999/...dönemi arasındaki çalışmaların davacıya ait olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. Zira her iki yurt dışı çalışma belgesinde de davacının 01.01.1990-31.12.1996 tarihleri arasında yurt dışında çalıştığı belirtilmiş ve davacı bu tarihleri borçlanmıştır. 14.05.2012 tarihli belgede de davacının 01.01.2010-31.12.2011 tarihleri arasında yurt dışında çalışması olduğu belirtilmiş ancak Türkiye"de 03.06.2011 tarihinde 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-a bendi kapsamında çalışmasının bulunduğu görülmektedir. Bir kişinin hem Türkiye"de hem de yurt dışında aynı tarihler arasında zorunlu sigortalı çalışması olduğundan söz edilemez. Davacının 15.06.2015 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, bölge adliye mahkemesince davacının 31.12.2015 tarihinde yaşlılık aylığı şartlarına haiz olduğundan bahisle 01.01.2016 tarihinde yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmiş olması 6552 sayılı Yasa uyarınca yazılı başvuru şartı gerektiğinden isabetsizdir, davacının tahsis talep tarihi itibariyle yaşlılık aylığı koşullarına haiz olup olmadığının değerlendirilmesi ve buna göre karar verilmesi gerekmektedir.
    Yapılacak iş, hangi yurt dışı çalışma belgesinin doğru olduğunu belirlemek, yurt dışında çalışmasının devam edip etmediğini sormak, davacının yurt dışında çalıştığı tarihleri tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlemek, 01.04.1994 tarihli işe giriş bildirgesi ile devamında 1999/...dönemine kadar çalışmanın gözüktüğü hizmet cetvelinin davacıya ait olup olmadığını davalı Kurumdan sorup araştırmak, bir kişinin Türkiye"de zorunlu sigortalı çalıştığı tarihlerde aynı zamanda yurt dışında da çalışamayacağı göz önünde bulundurularak Türkiye"de sigortalı olduğu tarihleri ve yurt dışı borçlanmasına göre sigorta başlangıç tarihini tespit etmek, isteğe bağlı ... sigortalılığına prim borcu olup olmadığı ve hangi tarihlerde isteğe bağlı sigortalı olduğu netleştirilerek buna göre tahsis talep tarihi itibariyle yaşlılık aylığı şartlarına haiz olup olmadığı değerledirilerek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nın 373/...maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, 20.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi