1. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/4230 Karar No: 2009/6092
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/4230 Esas 2009/6092 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yere davalının haklı bir neden olmaksızın yapılanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiştir. Davalı, çekişmeli yeri satın almak için idareye istemde bulunduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, çekişmeli taşınmazın Hazine adına tescil edilmesi ve satış işlemlerinin devam ettiği bildirilmiştir. Bu nedenle, tescil ve satış işlemlerinin sonucunun beklenmesi gerektiği, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı belirtilmiştir. Kararda 4706 ve 4916 Sayılı Yasalar'a atıfta bulunulmuş, bu yasaların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazların Hazine adına tescil edilmesi ve satılmasına olanak tanıdığı ifade edilmiştir.
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, tescil harici bırakılmış, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yere davalının haklı bir neden olmaksızın yapılanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiştir Davalı, çekişmeli yeri satın almak için idareye istemde bulunduğunu, sonucun beklenmesi gerektiğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yere davalının yapılanmak suretiyle müdahale ettiği, kamu malı niteliğindeki araziye yapılan yapılardan hazinenin yararlanma olanağının araştırılmasına gerek olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yere elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davalının, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer niteliği taşıyan ve teknik bilirkişinin krokisinde (A) ve (B) ile gösterdiği bölümlere yapılanmak suretiyle elattığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, bu tür taşınmazlar Hazinenin istemi üzerine dava yoluyla (istisnaları hariç) Hazine adına tescil edilebilir. Öte yandan, 4706 ve 4916 Sayılı Yasalar bu niteliğe haiz taşınmazların kişilere satılmasına olanak tanımaktadır. Noksanın tamamlanması yoluyla getirtilen Antalya Valiliği Gazipaşa Mal Müdürlüğü Milli Emlak Servisinin 2.4.2009 tarihli yazısından, çekişmeli taşınmazın Hazine adına tescili ile satış işlemlerinin devam ettiği bildirilmiştir. Hal böyle olunca, davada yıkım isteğinin de bulunduğu, böyle bir halin gerçekleşmesi durumunda ileride giderilmesi olanaksız zararlara yol açabileceği gözetilerek tescil ve satış işlemlerinin sonucunun beklenmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, değinilen husus gözardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.