Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/10334 Esas 2016/973 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :.........Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı aracın 05/12/2012 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, kaza sonucu sigortalı araçta hasar meydana geldiğini ve müvekkilince 3.809,00 TL sigorta tazminatı ödendiğini, trafik kazası tespit tutanağına göre davalı idarenin %75 yol kusuru olduğunun tespit edildiğini belirterek şimdilik 2.857,00 TL rücu tazminatının ödeme tarihlerinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili idarenin yolun bakım, onarım ve trafik düzeninden sorumlu olmayıp sadece su ve kanalizasyon işlerinden sorumlu olduğunu, bu nedenle husumet itirazlarının bulunduğunu, ayrıca kaza mahallinde trafik levha ve işaretlerinin bulunduğunun tespit edildiğini, kazanın sürücünün dikkatsizliğinden ve aşırı hızından meydana geldiğini, belirtilen adresle ilgili olarak arıza ihbarı yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 2.692,94 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda davalı İdarenin rögar kapağını açık bırakmak ve etrafında gerekli tedbirleri almaması nedeniyle belirlenen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA 26.1.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.