Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/5091
Karar No: 2009/6046

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/5091 Esas 2009/6046 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalılar adına kayıtlı olan taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalan bölümünün tapu kaydının iptali ile tescil dışı bırakılmasını istemiştir. Davalılar arsanın gerçek değerinin belirlenerek aynı değerde bir Hazine arsası ile trampa edilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan bölümleri yönünden davayı kabul etmiştir. Ancak, Yargıtay bu kararı bozmuş ve davanın hak düşürücü süreden dolayı reddine karar verilmesi gerektiğine hükmetmiştir. Davalının temyiz itirazlarının kabulüyle hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Anayasa'nın 43. maddesi
- 3402 Sayılı Kadastro Yasası'nın 16/C maddesi
- 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali ve terkin isteği
- 5841 Sayılı Yasanın 2. maddesi
- 5841 Sayılı Yasanın 12. maddesinin 3. fıkrası
- 5841 Sayılı Yasanın 3. maddesi
- 5841 Sayılı Yasanın geçici 10. maddesi
1. Hukuk Dairesi         2009/5091 E.  ,  2009/6046 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARASU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 03/07/2008
    NUMARASI : 2008/80-2008/257

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, davalılar adına  kayıtlı  6 ada 3 parsel  sayılı  taşınmazın  bir kısmının  kıyı kenar  çizgisi içinde  kaldığını ileri  sürüp bu  bölümün  tapu  kaydının iptali ile tescil  harici  bırakılmasını istemiştir.
    Davalılar, kamulaştırma  kanunu uyarınca  arsanın gerçek  değerinin  belirlenerek  aynı  değerde   bir Hazine  arsası ile trampa  edilmesi gerektiğini, davanın  açılmasına sebebiyet  vermediklerinden  yargılama  giderleri ile  avukatlık ücretinin  davacı tarafa ait  olduğunu  bildirmişlerdir.
    Mahkemece, dava konusu  taşınmazın  bir kısmının  kıyı  kenar  çizgisi  içinde  kaldığının keşfen  belirlendiği gerekçesiyle  davanın kabulüne  karar verilmiştir.
    Karar, davalılar  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali ve terkin isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan bölümleri yönünden davanın kabulüne karar  verilmiştir. Hükmü, davalılar kabul kapsamına giren bölüm yönünden temyiz etmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın  kadastro tespitinin  5.3.1968 tarihinde kesinleştiği, davanın  ise  14.3.2008   tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Her nekadar, çekişmeli taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içinde kalan bölümlerinin devletin hüküm ve tasarrufu altında ve kamu malı niteliğinde özel mülkiyete konu olamayacak (Anayasanın 43, 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 16/C maddesi gereğince) yerlerden olduğu keşfen saptanmış ise de; 25.2.2009 tarihinde kabul edilip, 14.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile 3402 Sayılı Yasanın 12. maddesinin 3. fıkrasına eklenen "bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet ve diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmasızın uygulanır" ve 3. maddesi ile eklenen geçici 10. maddesinin " bu kanunun 12. maddesinin 3. fırkası hükmü devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır" şeklindeki hükmü gözetildiğinde kadastro tespitinin kesinleştiği tarih olan 5.3.1968 ile davaların açıldığı tarihler arasında 3402 Sayılı Yasanın 12.maddesinde sözü edilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu sabittir.
     Hemen belirtilmelidir ki; kural olarak sonradan yürürlüğe giren yasa hükümlerinin ve İçtihadı Birleştirme Kararlarının kazanılmış hak (usulü müktesep hak) ilkesinin 28.6.1960 tarih, 21/9 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince istisnai niteliği gereği kesin hüküm halini almamış eldeki davalarda da gözetilmesi ve uygulanması gerekeceği tartışmasızdır. Öte yandan, yürürlüğe konulan hükümler kamu düzeniyle ilgili bulunduğundan ve re"sen gözetilmesi gerektiğinden somut olayda, aleyhe bozma yasağı ilkesinin de uygulanma yeri bulunmadığı izahtan varestedir.
     Hal böyle olunca; yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gözetilerek davanın hak düşürücü süreden dolayı reddine karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır.
     Davalının  temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,27.5.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi