Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/5090
Karar No: 2009/6044

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/5090 Esas 2009/6044 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı adına kayıtlı taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürerek tapusunun iptali ile tescil harici bırakılmasını istedi. Mahkeme çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin 1968 yılında kesinleştiğini belirleyerek davanın kabulüne karar verdi. Ancak davalı, bu kararı temyiz etti ve yasa gereği hak düşürücü sürenin geçtiğini savundu. Mahkeme, yasal düzenlemeler gözetilerek davanın hak düşürücü süreden dolayı reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna vardı ve kararı bozdu. Kanun maddeleri: Anayasa'nın 43. maddesi, 3402 Sayılı Kadastro Yasası'nın 16/C maddesi, 5841 Sayılı Yasa'nın 2. ve 3. maddeleri, geçici 10. maddesi, HUMK'nın 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2009/5090 E.  ,  2009/6044 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KARASU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/11/2008
    NUMARASI : 2008/78-2008/385

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, davalı adına kayıtlı 6 ada 11 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çigzisi içinde kaldığını ileri sürüp, bu bölümün tapusunun iptali ile tescil harici bırakılmasını istemiştir.
    Davalı, yanıt vermemiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının keşfen belirlendiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar  verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi   raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali ve terkin isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan bölümleri yönünden davanın kabulüne karar  verilmiştir. Hükmü, davalı, kabul kapsamına giren bölüm yönünden temyiz etmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın kadastro tespitinin  5.3.1968 tarihinde kesinleştiği, davanın  ise  14.3.2008 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Her nekadar, çekişmeli taşınmazların kıyı-kenar çizgisi içinde kalan bölümlerinin devletin hüküm ve tasarrufu altında ve kamu malı niteliğinde özel mülkiyete konu olamayacak (Anayasanın 43, 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 16/C maddesi gereğince) yerlerden olduğu keşfen saptanmış ise de; 25.2.2009 tarihinde kabul edilip, 14.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile 3402 Sayılı Yasanın 12. maddesinin 3. fıkrasına eklenen "bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet ve diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmasızın uygulanır" ve 3. maddesi ile eklenen geçici 10. maddesinin " bu kanunun 12. maddesinin 3. fırkası hükmü devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır" şeklindeki hükmü gözetildiğinde kadastro tespitinin kesinleştiği tarih olan 5.3.1968 ile davaların açıldığı tarihler arasında 3402 Sayılı Yasanın 12.maddesinde sözü edilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu sabittir.
    Hemen belirtilmelidir ki; kural olarak sonradan yürürlüğe giren yasa hükümlerinin ve İçtihadı Birleştirme Kararlarının kazanılmış hak (usulü müktesep hak) ilkesinin 28.6.1960 tarih, 21/9 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince istisnai niteliği gereği kesin hüküm halini almamış eldeki davalarda da gözetilmesi ve uygulanması gerekeceği tartışmasızdır. Öte yandan, yürürlüğe konulan hükümler kamu düzeniyle ilgili bulunduğundan ve re"sen gözetilmesi gerektiğinden somut olayda, aleyhe bozma yasağı ilkesinin de uygulanma yeri bulunmadığı izahtan varestedir.
    Hal böyle olunca; yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gözetilerek davanın hak düşürücü süreden dolayı reddine karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır.
    Davalının, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  27.5.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     

     

     


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi