(Kapatılan)18. Ceza Dairesi 2020/736 E. , 2020/9547 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret ve kasten yaralama suçlarından sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 125/4, 43/1-2, 52/2, 86/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.180,00 ve 2.000,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 18/02/2014 tarihli ve 2013/368 esas, 2014/102 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında; "Dosya kapsamına göre;
1- Hakaret suçu yönünden yapılan incelemede;
Müştekiler Mehmet Hanifi Kandemir ve ..."nın talimatla alınan beyanlarında şikayetlerinden vazgeçtikleri, sadece katılan ..."ın şikayetçi olduğu, hakaret suçunun şikayete bağlı bir suç olduğunun anlaşılması karşısında; hüküm kurulurken temel cezada zincirleme suç hükümlerine binaen 5237 sayılı Kanun"un 43/1-2. maddesi uygulanarak sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesinde,
2- Müşteki ..."ya karşı gerçekleştirdiği basit yaralama suçu yönünden yapılan incelemede;
Müştekinin talimatla alınan ifadesinde şikayetten vazgeçtiğini bildirmesi karşısında; takibi şikayete bağlı olan basit yaralama suçundan düşme kararı verilmesi gerekirken sanığın mahkumiyetine hükmedilerek, yazılı şekilde karar verilmesinde,
İsabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
1- "1" numaralı istem açısından yapılan incelemede,
5237 sayılı TCK’nın “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” şeklinde zincirleme suç tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” denilmek suretiyle zincirleme suçtan farklı bir müessese olan, aynı nev’iden fikri içtima kuralı düzenlenmiştir.
Türk Ceza Kanunu sistematiğinde, kural olarak yasadaki suç tanımına uygun her bir netice ayrı bir suç oluşturmasına karşın, bu kuralın istisnaları olarak, TCK’nın “suçların içtimaı” bölümünde, 42, 43 ve 44. maddelerine yer verilmiştir. Aynı nev’iden fikri içtima halinde, fiil yani hareket hukuksal anlamda tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Bu durumda hareket tek olduğu için, fail hakkında tek bir ceza verilecek, ancak bu ceza mağdur sayısı fazla olduğu için, TCK’nın 43/1. maddesine göre artırılacaktır. (Ceza Genel Kurulu"nun 05/06/2012 tarih ve 15/491-219 sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
İncelenen dosyada, sanık ..."ın katılan ... ile mağdurlar ... Hanifi Kandemir ve ..."ya yönelik zincirleme hakaret eyleminin bulunduğu, yargılama esnasında katılan ..."ın şikayetini devam ettirirken, mağdur ... Hanifi Kandemir"in 08/10/2013 tarihli celsede, mağdur ..."nın ise 19/11/2013 tarihli talimat mahkemesindeki duruşmasında şikayetten vazgeçtiğini beyan ettiği anlaşılmıştır. Sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulduktan sonra sonucuna göre TCK"nın 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi hukuka aykırıdır.
2- "2" numaralı Talep Açısından:
5237 sayılı TCK"nın 86/2. maddesinde, "Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur." hükmüne yer verildiği,
Aynı Kanun"un 73. maddesinin 4. fıkrasında ise, “Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür." hükümleri düzenlenmiştir.
5271 sayılı CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasında da, “Türk Ceza Kanunu"nda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı yada soruşturma yada kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir." hükmü yer almaktadır.
İncelenen dosyada; mağdur ..."nın 19/11/2013 tarihli talimat mahkemesindeki duruşmasında sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçmiş olması, sanık hakkında mağdur ..."ya yönelik yaralama suçundan açılan kamu davasında TCK"nın 73/6. maddesi gereğince sanığa şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulduktan sonra sonucuna göre, yaralama suçundan açılan kamu davasının düşmesine karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Sanık ... hakkında hakaret ve mağdur ..."ya yönelik kasten yaralama suçlarından Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 18/02/2014 tarihli ve 2013/368 esas, 2014/102 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca HÜKMÜN BOZULMASINA,
2- Sanığa şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediğinin sorulması gerektiğinden, CMK"nın 309/4-b maddesi gereğince sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 16/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.