MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 02.06.2010 tarih 2009/671 Esas 2010/303 Karar sayılı kararının son oturumda hazır bulunmayan sanığa, savunması alınırken bildirdiği adreste Tebligat Kanununun 21. maddesine uygun olarak 16.6.2010 tarihinde tebliğ edildiği, UYAP sorgulamasında sanığın tebliğ tarihinde ceza evi kaydının olmadığı, gerekçeli kararda temyiz yasa yol ve süresinin yöntemine uygun şekilde gösterildiği, ancak sanığın, CMUK"nun 310. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 04.10.2010 tarihinde hükmü temyiz ettiği anlaşılmakla, temyiz isteminin aynı yasanın 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk ... ile sanık ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Dosya kapsamından, suça sürüklenen çocuk ve sanığın, Türk Telekom tarafından döşeme işi ihale usulü ile özel şirkete devredilen ve çalışma faaliyeti devam eden saha içinde bulunan yer altına döşenmiş haldeki telefon kablosunu çalmaları şeklinde gerçekleşen eylemlerinin, adet ve kullanımları gereği açıkta bırakılan eşya hakkında hırsızlık suçunu düzenleyen TCK"nın 142/1-e maddesinde yazılı bulunan suça uyduğu gözetilmeden, sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında aynı yasanın 141/1. maddesi ile hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından; suça sürüklenen çocuk ... hakkında atılı suçtan açılan kamu davasının 28.12.2009 tarihli tensip duruşması ile yaşı büyük sanıkların yargılamaları ile birleştirilmesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, çocukların yetişkinlerle birlikte suç işlemesi hâlinde, 5395 sayılı Yasa"nın 17/3. maddesi gereğince davaların birlikte yürütülmesinde mahkemelerin uygun bulması şartıyla yargılamanın her aşamasında birleştirme kararı verilebileceği, birleştirilen davaların genel mahkemelerde görüleceği, 5271 sayılı CMK"nın 185. maddesine uyarınca onsekiz yaşını doldurmamış sanıkların duruşmalarının kapalı yapılacağı ve hükmün de kapalı duruşmada açıklanacağı anlaşılmakla, 31.03.2010 tarihli oturum ile 02.06.2010 tarihli karar oturumunun kapalı yerine açık yapılması hükmün dahi açık oturumda tefhim edilmesi giderilmesi ve tekrarlanması olanağı bulunmadığından bozma sebebi yapılmamış; gerekçeli karar başlığında yargılamaya çocuk mahkemesi sıfatıyla bakıldığının gösterilmemiş olması ise mahallinde giderilebilir eksiklik olarak kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... ile suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 20.5.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.