Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/7302 Esas 2016/14691 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7302
Karar No: 2016/14691
Karar Tarihi: 12.05.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/7302 Esas 2016/14691 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/7302 E.  ,  2016/14691 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ile çocuk parası alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini beyanla ödenmeyen işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının işi kendisinin terkettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalar dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında fazla mesai alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 317/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmelidir.
6100 sayılı Kanun"a göre süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı definin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir. Süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı define davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı defi dikkate alınmaz.
Somut olayda davacının alınan ek rapor sonrası davasını 19.09.2014 tarihinde ıslah ettiği, ıslah dilekçesinin davalıya tebliğ edilmediği, son celse ıslah dilekçesinin ibraz edildiğinin belirtilmesini müteakip davalı vekilince ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı definde bulunduklarına ilişkin beyanda bulunulduğu, bu hususa ilişkin bir karar verilmeden davanın sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı defi değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.