8. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2008 Karar No: 2019/2359 Karar Tarihi: 06.03.2019
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/2008 Esas 2019/2359 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, ortaklığın giderilmesi davasıdır ve konusu 198 ada 9 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki eve ilişkindir. Davacı, yapının kendisine ait olduğunu iddia etmektedir. Mahkeme, muhdesatın davacıya ait olduğunu tespit etmiş ve davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak davalı tarafından temyiz edilmiştir. Muhdesatın tespiti davaları, ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tapu maliklerine karşı açılır. Somut olayda dava konusu taşınmazın tapu kaydı ile tapu maliki ve tarafların ortak murisi .........\"nın veraset ilamı dosya arasına alınmış, ...... mirasçılarının hepsi davalı olarak davada yer almamıştır. Bu nedenle, oraklığın giderilmesi dava dosyası getirtilip incelenerek taraf teşkilinin sağlanması konusunda davacı tarafa süre ve imkan tanınması gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Dolayısıyla, karar davalının temyiz itirazıyla bozulmuştur. Kararda, 6100 sayılı HMK\"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK\"un 428. maddesi uyar
8. Hukuk Dairesi 2016/2008 E. , 2019/2359 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, ortaklığın giderilmesi davasına konu edilen 198 ada 9 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin davacı tarafından yaptırıldığını belirterek, yapının vekil edene ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne ve 198 ada 9 numaralı parselde bulunan muhdesatın (evin) davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Bilinmektedir ki; muhdesatın tespiti davaları, ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tapu maliklerine karşı açılır. Somut olayda, dava konusu taşınmazın tapu kaydı ile tapu maliki ve tarafların ortak murisi ........."nın veraset ilamı dosya arasına alınmış, ...... mirasçılarının hepsi davalı olarak davada yer almamıştır. Hal böyle olunca; davada, taraf teşkilinin usulüne uygun olarak tamamlandığından bahsedilmesi mümkün değildir. O halde, mahkemece, ortaklığın giderilmesi dava dosyası getirtilip incelenerek, dava konusu muhdesatları davacının yaptığını açıkça kabul edenler dışındaki hissedarlar yönünden taraf teşkilinin sağlanması konusunda davacı tarafa süre ve imkan tanınması, taraf teşkili tamamlandıktan ve taraf delilleri toplandıktan sonra dosya içeriğine ve toplanacak delillere göre uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, kamu düzeninden sayılan taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazının kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nın 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 06.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.