Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/2591
Karar No: 2009/5931
Karar Tarihi: 25.5.2009

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/2591 Esas 2009/5931 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, babalarının muvazaalı satış ve bağışlar yoluyla kendilerini mirastan yoksun bırakmak ve mahfuz hisselerini bertaraf etmek amacıyla taşınmazlarının büyük bir kısmını davalılara devrettiği iddiasıyla tapu iptal, tescil ve tenkis isteğiyle dava açmıştır. Davanın kısmen kabul edilmesi sonucunda, davalılardan M.A. hakkında açılan dava konusunun kalmadığına, diğer davalı F.'nin tapu iptal ve tescil isteğinin reddedilmesine ve bedele yönelik isteğinin kabul edilmesine karar verilmiştir. Ancak Yargıtay'ın bozma kararı sonrasında, taşınmazların bölünemeyeceği anlaşılmış ve ilk kararda belirlenen bedelin, davalı F.'nin kazanılmış hakkını ihlal etmeyecek şekilde yeniden belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, Medeni Kanun'un 506. maddesi de değinilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2009/2591 E.  ,  2009/5931 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 14/11/2006
    NUMARASI : 2002/286-2006/376

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, ortak miras bırakan babaları T... A...’ın çekişme konusu taşınmazlarının bir kısmını oğlu davalı M...’a satış yoluyla, bir kısmını da yine oğulları davalılara bağış yoluyla temlik ettiğini, satışların muvazaalı olduğunu, kendilerini mirastan yoksun bırakmak ve mahfuz hisse kaidelerini bertaraf etmek amacıyla yapıldığını ileri sürerek, satış şeklinde yapılan işlemlerin iptali ile payları oranında adlarına tescilini olmazsa tenkisini, bağışlar yönünden de aynen veya bedel olarak tenkis isteminde bulunmuşlar, yargılama sırasında davaya Fehmi yönünden devam ettiklerini bildirmişlerdir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar 2. Hukuk Dairesince “.....tenkis hesaplarında hataların bulunduğu gibi, sabit tenkis oranına göre taşınmazların MK’nun 506 maddesine uygun bölünüp bölünemeyeceğinin ilgili idareden sorulmadan işlem icrasının yasaya aykırı olduğu ve davalılar yönünden kazanılmış hakların dikkate alınarak yeniden değerlendirme ve hesaplama yapılması gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş Mahkemece, bozmaya uyularak davalı M... yönünden davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalı yönünden açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı F... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal, tescil ve tenkis isteğiyle açılmış ve Mahkemenin, davalılardan M.. A... hakkında açılan davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davalı F... yönünden tapu iptal ve tescil isteğinin reddi ile bedele yönelik isteğin kabulüne ilişkin kararı, davacılar tarafından temyiz edilmeyerek yalnızca davalı F... tarafından temyiz edilmiştir.
    Yüksek 2. Hukuk Dairesinin bozma kararında “ tenkis konusu taşınmazların bölünebilirliği açıklığa kavuşturulmadan yapılan tercihe hukuksal sonuç bağlanamayacağı bu yönde araştırma yapılarak bölünemezlik olgusunun saptanması halinde bedele hükmedilmesi gerektiği ” vurgulanmış ve hükmü davalıların temyiz etmiş olmaları nedeniyle kazanılmış haklarının da dikkate alınması gerektiğine değinilmiştir.
    Bilindiği üzere bozma kararına uyulmakla yanlar yararına kazanılmış haklar doğar ve Mahkemece bozma kararında gösterilen doğrultuda işlem yapılması zorunluluğu ortaya çıkar.
    Bozmadan sonra Mahkemece yapılan araştırma sonucu taşınmazların bölünemeyeceği anlaşılmıştır. Hernekadar uzman bilirkişi aracılığıyla yeniden sabit tenkis oranı ve tenkis hesabı yaptırılmış ise de bozma kararında açıklandığı üzere hükmedilecek bedelin ilk kararı temyiz edenin sıfatı gözetildiğinde bozma kararından önce belirlenen miktarı geçemeyeceği kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, davalı F...’nin usuli kazanılmış hakkının ihlalini doğuracak biçimde ilk kararda belirlenen bedelden fazlasına hükmedilmesi doğru değildir.
    Davalı Fehmi’nin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi