Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/3897
Karar No: 2009/5910
Karar Tarihi: 25.5.2009

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/3897 Esas 2009/5910 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kayden paydaşı olduğu bir taşınmaza komşu parsel maliklerinin taşkın yapı yaparak müdahalede bulunduğunu öne sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım kararı istemiştir. Davalılardan bazıları davanın reddini savunmuş, bazıları ise tazminat ve irtifak hakkı tesis etmek istemiştir. Mahkeme, davalı Necmi yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne karar vermiştir. Ancak, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişkili bir durum oluşmuştur. Yargıtay, gerekçeli kararda yazılanların kısa kararla çelişkili olması ve yasanın gerektirdiği şekilde tefhim edilmemiş olması nedeniyle kararı bozmuştur.
Kanun Maddeleri: HUMK’nun 376, 381 ve 389. maddeleri, Anayasa’nın 141. maddesi, HUMK’nun 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2009/3897 E.  ,  2009/5910 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BEYKOZ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 22/12/2008
    NUMARASI : 2006/134-2008/322

    Taraflar arasında birleştirilerek  görülen davada;
    Davacı, kayden paydaşı olduğu 8 parsel sayılı taşınmaza, komşu parsel malikleri davalıların taşkın yapı yapmak, beton direk ve kafesli tel çekmek suretiyle müdahalede bulunduklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar B... Ö... Ve R... Ö.. , davanın reddini savunmuş, açmış oldukları ve asıl dava ile birleştirilmesine karar verilen davada da; taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil veya taşan kısım üzerine irtifak hakkı tesisi, olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı N.. K.. , davanın husumet nedeniyle reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı Necmi yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, davalı Bayram yönünden davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; "Hal böyle olunca, "köy senedi" başlığını taşıyan harici satış sözleşmesinin mahallinde yapılacak keşif ile çekişmeli taşınmaz ve elatılan bölüme ait olup olmadığının saptanması, aidiyetinin belirlenmesi halinde harici satış bedeli üzerinden, davalı taraf yararına hapis hakkı tanınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilmek suretiyle, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, davada elatmanın önlenmesi yanında taşkın yapının yıkımı da istenildiğine göre, davalının yanında diğer paydaşın da davada yer alması gerekeceğinin düşünülmemesi de isabetsizdir" gerekçesiyle bozulmuş, bozma i1amına uyularak yapılan yargılama sonunda; davalı N... yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, davalılar Bayram ve Ruses yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı ve birleşen davanın davacıları B... Ö... Ve R... Ö..  vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi  raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Duruşma isteğinin değerden reddiyle gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım, birleşen dava temliken tescil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davalı Necmi yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, davalılar Bayram ve Ruses yönünden elatmanın önlenmesi ve yıkım istekli davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve HUMK.nun 376. maddesine göre; son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin; aynı yasanın 388. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 389. maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.
    Ne varki, uygulamada söz konusu yasanın 381. maddesinin son fıkrasının getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
    İşte bu gibi hallerde HUMK.nun 389. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkca gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HUMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
    Değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek, mahkemece kısa kararda yer almadığı halde, gerekçeli kararda birleşen davanın davacıları B... Ö... Ve R... Ö.. "in taleplerinin reddine denilmek suretiyle kısa karar ile çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir. Hal böyle olunca, hükmün 10.4.1992 gün, 1992/7 Esas, 1992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.5.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi