Taraflar arasındaki ayıplı ürün davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR
Davacı, 06.09.2007 tarihinde 2008 model pamuk hasat makinesi ve bunun bileşiği traktör satın aldığını, makinenin işlevlerini yerine getirmediğini, yapılan tespitte makinenin kusurlu olduğunun belirtildiğini ileri sürerek pamuk hasat makinesi ile bileşiği olan traktörün iadesi ile ödenen 149.000.00.TL" nın satın alma tarihinden itibaren faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, görevli mahkemenin Tüketici mahkemesi olmadığını da belirterek davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 75.000.00.TL pamuk hasat makinesi bedelinin satın alma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile pamuk hasat makinesinini davalılara iadesine, traktörün iadesi talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Kasabalı Şirketi tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, pamuk hasat makinesi ve onun bileşiği olarak alınan traktörün iadesi ve bedelinin tahsili istemi ile Tüketici Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesine dava açmıştır. 4077 sayılı yasanın 3.maddesinin (e) bendine göre, “tüketici, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişidir.” Davacı, pamuk hasat makinesi ve traktörü mesleki ve ticari amaçla edindiğinden, 4077 sayılı Kanunun kapsamında olmadığından davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli değil, dava tarihi itibariyle genel mahkeme görevlidir. Tüketici mahkemesi talep hakkında karar veremez. Görevle ilgili 2013/31109-2014/29956 düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda, kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde Mahkemece, yargılama sırasında genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla devam edilmesi yönünde verilen ara karara sadık kalınarak genel mahkeme sıfatıyla bir karar verilmesi gerekirken tekrar bir ara karar dahi almadan Tüketici Mahkemesi sıfatıyla davanın esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Bozma nedenine göre, davalı Kasabalı şirketinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Birinci bent gereğince temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davalı Kasabalı Şirketinin itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.