
Esas No: 2016/10686
Karar No: 2019/5130
Karar Tarihi: 18.04.2019
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/10686 Esas 2019/5130 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
.......
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile aralarında imzalanan 11/01/2010 tarihli sözleşme gereğince 01/05/2010 tarihinde yapılacak düğün merasiminin gerçekleşmesi için anlaştıklarını, ancak davalının bir daha kendileri ile temasa geçmediğini ve sadece 1000,00 TL pey akçesi ödediğini, düğünün yapılmayacağının kendisine bildirilmediğini, son güne kadar hazırlıkların devam ettiğini, ancak düğünün davalı taraf gelmediğinden hiç gerçekleşmediğini, zarara uğradığını, zararının tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, babasının kalp rahatsızlığı ile yakın akrabasının kanser tedavisi görüyor olması ve yakın bir tarihte evlenen abisinin boşanması üzerine düğünün ertelendiğini, sözlü olarak bu durumun davacıya bildirildiğini ancak yazılı olarak bildirime fırsat bulamadığını, davacının düğün hususunda hiç bir harcama yapmadığını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalı tarafından .......sayılı dosyasına yönelik takibin kısmen iptaliyle 8.000,00 TL asıl alacak ve 168,00 TL işlemiş faiz yönünden takibin devamına, alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, düğün organizasyonu sözleşmesinin iptali nedeniyle bakiye kalan bedelin iadesi için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. 01/05/2010’da yapılacak düğün organizasyonu ile ilgili olarak taraflar arasındaki 11/01/2010 tarihli sözleşmenin 3/c maddesinde; ‘Organizasyon sahibi organizasyonu 45 gün öncesine kadar fesih hakkına sahiptir. Fesih yazılı olarak posta yoluyla bildirilir. Organizasyonun 45 gün öncesine kadar bildirilen fesihlerde ödenen kaparo iade edilmez. Organizasyon tarihine 45 günden daha az kala bildirilen fesihlerde organizasyonun sahibi sözleşme ile garanti ettiği kişi sayısını ödemekle yükümlüdür.’ şeklindeki düzenleme mahkemece haksız şart olarak kabul edilmiş ise de dosya kapsamına göre davalı davaya konu sözleşmeyi serbest iradesi ile imzaladığından taraflar arasındaki sözleşme ve anılan madde hükmü geçerli ve bağlayıcı olup özellikleri itibariyle haksız şart olarak kabul edilemez. Ayrıca, mahkeme gerekçesinde sözleşmenin 3/c maddesinin hem haksız şart olarak kabul edilmesi hem de hakkaniyet indirimi yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden sonucu itibariyle doğru olan hükmün gerekçesi düzeltilerek onanması HMK 370. maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bent gereğince temyiz edilen ve sonucu itibariyle doğru olan hükmün gerekçesinden ‘Taraflar arasında 11/01/2010 tarihinde imzalanan düğün organizasyon sözleşmesinin 3/c maddesinde organizasyon ile ilgili olarak fesih bildiriminin 45 gün önce yapılmaması halinde organizasyon sahibinin sözleşme ile garanti edilen kişi sayısı üzerinden ödeme yapması gerektiği düzenlenmiş olup bu madde mahkememizce haksız şart olarak kabul edilmiştir.’ ibarelerinin çıkartılması ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
......