19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/17446 Karar No: 2018/2250 Karar Tarihi: 24.04.2018
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17446 Esas 2018/2250 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/17446 E. , 2018/2250 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen kredi kartı üyelik sözleşmesine istinaden davalıya kredi kartı verildiğini borcun ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ,takibin devamına ,icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili,duruşmadaki beyanında davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının kredi kartından dolayı bilirkişi raporunda belirtilen tutarda borçlu olduğunun anlaşıldığı, davalı vekili her ne kadar imza itirazında bulunmuş ise de, gerek davalı asilin takibe yaptığı 30/01/2015 tarihli itiraz dilekçesinde açıkça imza itirazında bulunmadığı gibi, "davacı bankaya talep edilen miktar kadar borcu olmadığını" belirterek dolaylı kabulde bulunmuş olması, gerekse karar aşamasına kadar da bu şekilde bir beyan ve itirazı olmaması nedeniyle imza itirazının esasa etkili görülmediği, davacının davasını, asıl alacak olarak tam, faiz yönünden kısmen ispat ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle kredi kartının davalıya teslim edildiği ve kullanıldığı ayrıca hesap özetlerinin tebliğ olunduğu anlaşıldığından davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı banka temyize gelince, davacı bankanın temyizi alacağına uygulanan akdi ve temerrüt faizine yöneliktir.Uyuşmazlık 5464 sayılı Yasadan kaynaklandığından alacağın hesaplanmasında anılan yasa hükümlerinin uygulanması gerekirken somut olayda uygulaması bulunmayan TBK"nun 88.ve 120. maddeleri ile 6502 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 24/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi