6. Ceza Dairesi 2016/6951 E. , 2019/3049 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, kredi kartının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I- Sanık ... hakkında yağma ve kredi kartının kötüye kullanılması; sanık ... hakkında kredi kartının kötüye kullanılması suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde:
24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararına göre TCK"nin 53. madde uygulamasının infazda gözetilmesi olanaklı görülmekle yapılan incelemede:
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Aynı mağdura karşı farklı zamanlarda ayrı ayrı suçlar işleyen sanıklara yargılama gideri yükletilirken, yargılama giderinin tahsil şekli gösterilmeyerek 5271 sayılı CMK’nin 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..., sanıklar ... ve ... savunmanları ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin kısım çıkartılarak yerine, "Sanıklardan neden oldukları yargılama giderinin ayrı ayrı alınmasına" cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında yağma suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde:
Katılan ...’nun olayın hemen akabinde kolluk ve Cumhuriyet Savcısı tarafından alınan beyanlarında; sanık ...’in yanına gelip “Annesinin hasta olduğunu, onu hastaneden çıkarmak için para gerektiğini” söyleyip annesine ait kredi kartını istemesi üzerine sanığın kendisine zarar vereceğinden korktuğu için annesinin çantasından aldığı kredi kartını şifresiyle birlikte sanığa verdiğini belirtmesine karşın, 06.02.2014 günlü duruşmada ise; sanık ...’in “Seni öldürürüm” diye tehdit etmesi üzerine kredi kartını şifresiyle birlikte sanığa verdiğini, iddia ettiği,
Sanığın ise tüm aşamalarda; mağdurla aynı sitede oturduklarını, mağdurun yanına gelip annesine ait kredi kartını vererek “Zor durumdayım, bana 1.000 TL nakit lazım, ben mobeselere veya banka ATM’lerine görüntü vermek istemiyorum, babam görürse beni döver” deyip kredi kartını şifresiyle birlikte verdiğini, bankadan çektiği 1.000 TL’yi mağdura verdikten sonra mağdurun bu kez “Annemin altınlarını aldım, yerine koymam gerekiyor, ... Kuyumcu isimli iş yeri kredi kartıyla altın veriyor, kartla altın alabilir misin?” demesi üzerine kabul edip ... Kuyumcu isimli iş yerinden kredi kartıyla 10.000 TL’lik altın alıp mağdurun yanına gitmek üzere iken polisler tarafından yakalandığını, atılı yağma suçunu işlemediğini, belirttiği anlaşılmıştır.
Tamamı sözlü yargılamadan oluşan dosyada;
Öncelikle; katılan ...’nun aşamalarda değişerek gelişen beyanları arasındaki açık aykırılıklar giderilip, sonucuna göre delillerin takdiri gerektiği düşünülmeden, kabule göre de; katılan ...’nun sonradan değişen beyanına hangi nedenle üstünlük tanındığı Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde karar yerinde açıklanıp tartışılmadan, eksik tahkikatla yetinilip, yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanı ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 15/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.