Esas No: 2022/4957
Karar No: 2022/5615
Karar Tarihi: 08.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/4957 Esas 2022/5615 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı banka, davalıların yönetim kurulu üyelerinin TTK hükümleri gereğince kanun ve esas mukavele hükümlerine aykırı hareket etmeleri nedeniyle oluşan zarardan ve kazanç kaybından sorumlu olduklarını iddia ederek, UBS AG Stamford/New York Şubesi'nde bloke konulan hesabına konulan blokenin kaldırılmaması sonrası 5.313.090,14 TL'nin davalılardan tahsilini talep etmiştir. Mahkeme, davalıların karara itiraz etmemesi ve verilen yabancı mahkeme kararına itirazın ve blokenin kaldırılmasının hukuken mümkün olduğu gerekçesiyle davacı bankanın talebinin kısmen kabul edilmesine karar vermiştir. Davacı vekili karar düzeltme istemiyle sonuçsuz kalmış, tavzih talebinde bulunmuştur. Sonuç olarak, davacı harçtan muaf olduğundan karar düzeltme harcı alınmamasına, ancak 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3 maddesi hükmü uyarınca takdiren 709,50 TL para cezasının davacıdan alınarak Hazine'ye kaydedilmesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: HUMK 442, 3506 sayılı Yasa.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 02.03.2017 gün ve 2012/231 - 2017/180 sayılı kararı bozan Daire'nin 23.06.2020 gün ve 2020/319 - 2020/3097 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş, 24.03.2022 tarih ve 2020/7445 E. -2022/2395 K. ile Dairemizce karar düzeltme istemi reddedilmiş olup, bu kez Dairemiz kararına karşı davacı vekili tarafından maddi hata düzeltimi istenmiş ve maddi hata düzeltimi dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ABD New York Southem District Court nezdinde, Motorola Credit Corporation ve Nokia Corporation tarafından, ..., Cem ... (Uzan) Antonio Luna Betancourt, Unikom İletişim Hizmetleri Paz. A.Ş. ve Standart Telekomünikasyon Bilgisayar Hizmetleri A.Ş aleyhine tazminat davası açıldığını, işbu dava nedeniyle müvekkili ...nin UBS AG Stamford/New York Şubesi nezdindeki hesabına 22.11.2002 tarihinde, durum aynı tarihli swift mesajı ile bildirilerek, bloke konulduğunu, o tarihte davalıların davacı bankanın yönetim kurulu üyesi olduklarını, bu blokeyle ilgili bankaya 02.12.2002 tarihine kadar itiraz süresi verilmiş ise de, itiraz edilmemesi üzerine el koyma emrinin kesinleştiğini ve hesapta bulunan 2.572.172,59 USD'nin yabancı mahkeme katipliğine transfer edildiğini, bu duruma yeni yönetim tarafından itiraz edilmişse de, eski yönetim kurulu döneminde ...adına herhangi bir itirazda bulunulmadığını, TTK hükümleri gereğince kanun ve esas mukavele hükümlerine aykırı hareket eden yönetim kurulu üyelerinin oluşan zarardan ve kazanç kaybından sorumlu olduklarını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.572.172,59 USD karşılığı 3.631,436,99 TL mahkeme katipliğine gönderilen miktar, TCMB günlük faiz oranları gereğince 1.681.653,15 TL kazanç mahrumiyeti olmak üzere toplam 5.313.090,14 TL'nin dava tarihinden işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, bozma sonrasında dava bedelini 6.366.257,26 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, yönetim kurul üyelerinin sorumlulukları için öncelikle görevin bir yönetim kurulu üyesine bırakılmadığının kesinleşmesi gerektiğini, ABD'de görülen davada Adabank taraf olmadığından banka nezdinde oluşan zarar ile özen borcuna aykırılık arasında illiyet bağı bulunmadığını, davalılara gerek ABD'deki mahkeme gerekse UBS AG Stamford Bankası tarafından resmi bir bildirim yapılmadığından davalıların gerekli başvuruları yapmayarak bankayı zarar sokmak gibi bir iradelerinin da mevcut olmadığını, davacı tarafça sunulan swift mesajının gerçekliğinin kanıtlanamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalılar ..., ... ve ... vekili, davacı bankanın husumeti Motorola Credit Corporation ve Nokia Corporation'a yöneltmesi gerektiğini, ABD mahkemesinin haksız ve hukukun temel ilkelerine ters düşen kararından müvekkillerinin sorumlu olmadığını, blokenin yeni yönetim döneminde gerçekleştiğini, talep edilen faizin de fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalılardan ..., görev yaptığı dönemde blokeyle ilgili bankaya resmi bir bildirim yapılmadığından yönetim kurulu tarafından bloke kararına karşı hukuksal girişimde bulunulmasının da mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, husumet itirazında bulunmuş, dava için şekil şartının yerine getirilmediğini, blokenin yeni yönetim döneminde gerçekleştiğini ve tanınmamış bir karara dayanarak hüküm kurulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı, davalılardan ...'ın öldüğü, mirasın ise reddedildiği, bu suretle taraf ehliyetinin kaybedildiği, dava konusu paranın yurt dışı bankada bloke halinde olduğu, blokenin kalkması halinde bu hesapta kalmaya devam edeceği, bu hususun bozmadan önceki ilamda belirtildiği, ancak bozma ilamına konu edilmediğinden kesinleştiği, verilen yabancı mahkeme kararına itirazın ve bu itiraz sonucunda blokenin kaldırılmasının hukuken mümkün olduğu, davalıların ise karara itiraz etmedikleri, dava konusu ana alacaktan sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 3.631.436,99 TL'nin dava tarihinden itibaren değişken faizi ile birlikte ... dışındaki davalılardan tahsiline dair verilen hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nce bozulmasına karar verilmiş, davacı vekili karar düzeltme istemine bulunmuştur, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 24.03.2022 tarih, 2020/7445 E-2022/2395 K. sayılı ilamı ile davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin reddine, alınmadığı anlaşılan 168,30 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3 maddesi hükmü uyarınca takdiren 709,50 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine karar verilmiştir.
Bu kez, davacı vekili tavzih talebinde bulunmuştur.
Tavzih talebi üzerine yapılan incelemede, davacı ... Ticari ve İktisadi Bütünlüğünün 25.04.2017 tarihinde gerçekleştirilen ihalesine TMSF adına iştirak edildiği, söz konusu bütünlüğün açık artırma aşamasında 93.111.000- TL bedelle, alacağa mahsuben TMSF'ye ihale edildiği, bu kapsamda %94,4439625 oranındaki davacı banka hissesinin TMSF'ye devredildiği anlaşılmış olup açıklanan sebeple davacıdan para cezası (709,50 TL) alınması ve ancak 168,30 TL karar düzeltme harcı alınmaması gerektiği anlaşıldığından Dairemizin 24.03.2022 tarih, 2020/7445 E-2022/2395 K. sayılı ilamının sonuç kısmının aşağıdaki şekilde tavzih edilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442 maddesi gereğince REDDİNE, davacı harçtan muaf olduğundan karar düzeltme harcı alınmasına yer olmadığına ve ancak 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3 maddesi hükmü uyarınca takdiren 709,50 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine'ye kaydedilmesine, 08/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.