8. Hukuk Dairesi 2017/10194 E. , 2019/2350 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 26.12.2016 tarihli ve 2014/25342 Esas, 2016/17439 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacı üçüncü kişi vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ücüncü kişi vekili, müvekkili şirketin TOKİ okul inşaatı yapım işinin asıl yüklenicisi, borçlu şirketin ise müvekkili şirketin taşeronu olduğunu; mahcuzlardan bir adet jeneratörün bedelinin 31.12.2013 tarihli hak ediş raporu uyarınca borçlu şirkete ödendiğini, bilahare hak ediş kapsamında mülkiyetinin TOKİ’ye geçtiğini, trafo ve eklentisi niteliğindeki diğer mahcuzların ise müvekkili şirketin diğer taşeronu olan ... Elektrik firması tarafından haciz adresine getirildiğini, 23.01.2014 tarihinde müvekkili şirkete fatura edilmekle bu tarih itibarıyla mülkiyetinin müvekkili şirkete geçtiğini öne sürerek, istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, haciz mahallinde mahcuz jenaratör üzerinde ... elektrik yazısının görüldüğünü, fotoğrafının çekileceği sırada üçüncü kişi şirket yetkilisi tarafından bu kağıdın yırtıldığını, şirket yetkilisinin mahcuzların borçlu şirket tarafından haczin yapıldığı adrese getirildiğini beyan ettiğini, davacı üçüncü kişi tarafından sunulan delillerin istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olmadığını açıklayarak, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, üçüncü kişi şirket tarafından dosyaya ibraz edilen taşeronluk sözleşmelerinin taraflar arasında her zaman düzenlenebilecek nitelikte olduğu, celbedilen alım satım belgeleri içeriğine göre mahcuzların en son borçlu şirket tarafından satın alındığı, mahcuz üzerindeki ... Elektrik yazısının davacı şirket yetkilisi tarafından yırtıldığı, gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 26.12.2016 tarihli ve 2014/25342 Esas 2016/17439 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, davacı üçüncü kişi vekili tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
1. Yargıtayın ve Dairemizin istikrar kazanan uygulamasına göre; takip borçlusunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise davada taraf olarak gösterilmesi gerekli değildir. Ne var ki, yokluğunda alınan haciz kararlarından haberdar edilmeyen, 103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçlunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemediğinden, davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı üçüncü kişiye süre verilerek taraf teşkilinin sağlanması, tarafların tüm delillerinin toplanmasının ardından, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece taraf teşkili sağlanmadan işin esasına yönelik karar verilmesi isabetli olmamıştır.
2. Kabule göre de; Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
Mahkemece, dava dışı TOKİ, davacı üçüncü kişi şirket ile davalı borçlu şirket arasında akdedilen sözleşme ve eklerinin (hak ediş raporları,şartname vs.) celbinden sonra dosyanın elektrik mühendisi, mali müşavir ve eser sözleşmelerinde uzman bilirkişilerden oluşacak bilirkişi kuruluna tevdii ile,borçlu şirket ile 3. kişi şirketin ticari defterleri de incelenmek sureti ile; taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin özellikle bedel ödemesi,malzeme temini ve ihrazat ile ilgili maddelerinin birlikte değerlendirilmesi, hak ediş raporlarının,hak ediş faturalarının, trafo ve eklentisi niteliğindeki diğer mallara ilişkin olarak üçüncü kişi şirketçe sunulan faturaların mahcuzlara ilişkin olup olmadığı, hak ediş faturasının ve diğer faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, fatura bedellerinin ödenip ödemediği, bu ödemenin ticari defter kayıtlarında yer alıp almadığı, netice olarak haciz tarihi itibarıyla dava konusu menkullerin mülkiyetinin hak ediş ve fatura kapsamında davalı üçüncü kişiye, bilahare TOKİ’ye geçip geçmediği incelenen defterlerin açılış ve kapanış tasdikinin yapılıp yapılmadığı, defterlerin usule uygun tutulup tutulmadığı, sahibi lehine delil vasfı taşıyıp taşımadığı hususlarını da içerir bilirkişi raporu düzenlettirilmesi, bundan ayrı olarak mahcuzlardan jeneratöre ilişkin faturanın 07.12.2013 tarihinde dava dışı ...… Şirketi tarafından borçlu şirkete kesildiği, üçüncü kişi şirketçe 31.12.2017 tarihinde düzenlenen hak ediş raporunda jeneratör temini ve montajı işinin imalat yüzdesinin %100 olarak belirtildiği, Mahkemece TOKİ‘ye yazılan yazıya verilen cevapta ise mahcuz jeneratörün 05.12.2013 tarihli hak ediş uyarınca mülkiyetinin TOKİ’ye geçtiğinin bildirildiği, ilgili hak ediş 05.10.2013 - 05.12.2013 tarihleri arasında yapılan işlere ait olmakla birlikte yazı cevabı ekindeki pursantaj çizelgelerinde jeneratör temini ve montajı işinin imalat yüzdesinin %100 olarak belirtildiği anlaşılmakla, HMK’nin 31. maddesi uyarınca bu hususların açıklığa kavuşturularak, bu doğrultuda elde edilen bilgilerin, dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
Bu durumda, üçüncü kişi tarafından açılan davada Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olmaması nedeni ile hükmün bozulması gerekirken onandığı anlaşıldığından, yukarda açıklanan onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı üçüncü kişi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile; Dairemizin 26.12.2016 tarihli ve 2014/25342 Esas, 2016/17439 Karar sayılı ONAMA KARARININ KALDIRILMASINA, hükmün yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle İİK"nin 366 ve 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 06.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.