8. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/12268 Karar No: 2019/2349 Karar Tarihi: 06.03.2019
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/12268 Esas 2019/2349 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2016/12268 E. , 2019/2349 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklı temsilcisi, 03.07.2014 tarihli haciz esnasında borçluya ait menkullerin haczedildiğini, istihkak iddiasının alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak öne sürüldüğünü açıklayarak, davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı üçüncü kişi vekili, mahcuzların müvekkiline ait olduğunu öne sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, üçüncü kişi ile borçlu arasında dayı - yeğen olmaları dışında organik bağ olduğunu ispatlayan bir delilin ibraz edilmediği, haczin üçüncü kişinin adresinde yapıldığı, mülkiyet karinesinin üçüncü kişi yararına olduğu, karinenin aksinin alacaklı tarafından kesin ve güçlü delillerle ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, İİK"nin 99.maddesine dayalı alacaklının istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. 1.Yargıtayın ve Dairemizin istikrar kazanan uygulamasına göre; takip borçlusunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise davada taraf olarak gösterilmesi gerekli değildir. Ne var ki, yokluğunda alınan haciz kararlarından haberdar edilmeyen, 103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçlunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemediğinden, davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı alacaklıya süre verilerek taraf teşkilinin sağlanması, tarafların tüm delillerinin toplanmasının ardından, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece taraf teşkili sağlanmadan işin esasına yönelik karar verilmesi isabetli olmamıştır. 2.Bozma neden ve şekline göre davacı alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366 ve 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 06.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.