Esas No: 2022/561
Karar No: 2022/5637
Karar Tarihi: 08.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/561 Esas 2022/5637 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, THY Anonim Ortaklığı'na 100 TL sermaye ile ortak olduğunu ve hisse senetlerinin verilmesi için taleplerine yanıt alamadıklarını ileri sürerek pay senet bedellerinin tahsiline ve munzam zararlarının karşılanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar ise davanın zaman aşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkeme davacının elinde bulunan hisse senedinin T.C. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na ait A grubu hisseler arasında kaldığını muhtemel bulmuş ve davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davacının karar düzeltme isteği reddedilmiştir. Kararda, HUMK 440 madde hallerinin bulunmadığı gerekçesiyle karar düzeltme isteğinin reddedildiği belirtilmiştir. Kararda ayrıca, THY'nin Türk Ticaret Kanunu'ndan doğan haklarının saklı olduğu hükmü yer almakta ve davacının zaman aşımı süresini ihlal ettiği ifade edilmektedir. Kanun maddeleri ise TTK 233, TTK 397, TTK 309, BK 125 (TBK madde 146), HUMK 440, ve HUMK 442'dir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 13.05.2019 gün ve 2018/852 - 2019/570 sayılı kararı onayan Daire'nin 03.06.2020 gün ve 2019/2496 - 2020/2583 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, 1956 yılında 6623 sayılı Yasa gereğince kurulan 60.000.000-TL sermayeli THY Anonim Ortaklığına 100.-TL sermaye ile ortak olduğunu, 1984 yılında çıkarılan KHK ile Şirketin Kamu İktisadi Kuruluşuna dönüştürüldüğünü ve 233 sayılı Yasa'nın 38 son fıkrası gereğince özel kişilerin Türk Ticaret Kanunundan doğan haklarının saklı olduğunun hüküm altına alındığını, hisse senetlerinin verilmesi Özelleştirme İdaresinden istenilmişse de talebin yerine getirilmediğini, bunun üzerine pay senedinin aynen iadesi için Özelleştirme İdaresi ve Hazine Müsteşarlığı aleyhine açılan davanın pasif husumet nedeniyle reddolduğunu, THY A.O. aleyhine dava açılması gerektiğinin bildirildiğini ileri sürerek, pay senet bedellerinin tahsiline ve munzam zararının karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, hisse senedi asıllarının dosyaya ibraz edilmesinin dava şartı olduğunu, davanın Türk Hava Yollarına ait şirket yapısının değişmesinden 28 yıl sonra açıldığını, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, 233 sayılı KHK gereğince THY'nin sermayesinin tamamı devlete ait bir kamu iktisadi teşebbüsüne dönüştürüldüğünü, 1990 yılında özelleştirilmesine karar verilmekle hisselerinin tamamının müvekkil idareye devredildiğini, özel şahısların hissedarlık vasfının ortadan kalktığını, 1990 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı gereğince %100 hissenin tamamına ilişkin hisse senetlerinin müvekkilince çıkartıldığını ve daha sonra bu hisse senetlerini merkezi kayıt kuruluşu nezdinde kaydileştirildiğini, THY A.O. hisselerenin üçüncül halka arz sonrası İMKB'de işlem görmeye başladığı 25.05.2006 tarihi itibariyle THY'nin kamu tüzel kişiliği statüsünün de sona erdiği savunularak özelleştirme kapsamına alındığı 1990 yılı öncesine ait hissedarlık iddia ve çekişmesinde müvekkiline dava yöneltilemeyeceğini savunarak, husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı THY A.O vekili, davalının TTK'nın 397. maddesinin 309. maddeye yaptığı atıf ile zararın öğrenilmesinden itibaren iki yıl ve herhalukarda beş yıl içerisinde dava açılması gerektiği, yine BK 125 (TBK madde 146) maddesi gereğince genel zamanaşımının 10 yıl olduğunu, davacının hissedarlık vasfının 19.11.1984 tarihinde 233 sayılı KHK'nın yürürlüğe giriş tarihinde sona erdiğini, davanın bu tarihten 28 yıl sonra açıldığını savunarak, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davacının elinde bulunan 100.-TL'lik eski hisse senedinin yasal düzenlemeler kapsamında T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığına ait A grubu hisseler arasında kaldığının muhtemel olduğu, sözkonusu hisse senedinin dava tarihi itibariyle TL'den atılan altı sıfırdan sonra hesaplanan gerçek değerinin 5,27 TL olduğu gerekçesiyle, davacının THY A.O. aleyhine açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile 5,27 TL'nin dava tarihi olan 19.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı T.C. Başbakanlık ... aleyhine açılan davanın ise pasif husumet nedeniyle reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 44,70 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 709,50 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 08/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.