Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/5165 Esas 2017/10586 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/5165
Karar No: 2017/10586
Karar Tarihi: 05.12.2017

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/5165 Esas 2017/10586 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık tarafından ödenmesi gereken tutarın belirtilmediği bir taahhütname sebebiyle 3 ay tazyik hapsi cezasına çarptırılan sanık, yaptığı itirazın reddine ilişkin kararın kanun yararına bozulması istemi üzerine yapılan incelemede, taahhüt tutanağındaki borç miktarının açıkça belirtilmesi gerektiği, taahhüdün geçersiz olduğu ve suç oluşmadığı sonucuna varıldığından itirazın kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, suçun oluşması için gerekli şartların yerine getirilmemesi sebebiyle itirazın kabul edilmesi ve sanığın cezasının kaldırılması kararı verilmiştir. Kanunlar olarak, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 340. maddesi (taahhüt şartlarını belirleme) ve 354/son maddesi (zamanaşımı süresi ve cezaların infazı hakkında) belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi         2017/5165 E.  ,  2017/10586 K.

    "İçtihat Metni"



    Borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanık ..."ın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair İzmir 5. İcra Ceza Mahkemesinin 13/05/2015 tarihli ve 2015/312 esas, 2015/446 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İzmir 6. İcra Ceza Mahkemesinin 29/09/2015 tarihli ve 2015/110 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığı’nın 16/10/2017 gün ve 10240 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 20/10/2017 gün ve KYB.2017-58658 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
    Anılan ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre, 2004 sayılı Kanun"un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiğinden, 04/03/2015 tarihli taahhütnamede borçlu tarafından ödenmesi gereken taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faizin gösterilmediği gibi, alacaklının fazlaya ilişkin haklarından feragat ettiğine ilişkin beyanının da bulunmadığından bu haliyle taahhüdün geçerli olmadığı, bu hali ile söz konusu taahhüdün hukuken geçersiz olduğu ve sanığa isnat edilen suçun oluşmadığı nazara alınmadan, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
    İzmir 6. İcra Ceza Mahkemesinin 29/09/2015 tarihli değişik iş kararı ile sanığın üzerine atılı suçun zamanaşımı süresinin 2004 sayılı Kanun’un 354/son maddesi uyarınca 2 yıl olduğu ve kararın kesinleştiği 29/09/2015 tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde hükmün infaz edilmediği anlaşılmış olmakla,
    Açıklanan nedenle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi yerinde görülmediğinden REDDİNE, 05/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.