4. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/3343 Karar No: 2012/7660 Karar Tarihi: 02.05.2012
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2011/3343 Esas 2012/7660 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2011/3343 E. , 2012/7660 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davacı-karşı davalı aleyhine 03/10/2007 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 10/11/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı karşı davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Diğer temyiz itirazlarına gelince: Dava, kişisel hakkın ihlal edildiği iddiası ile manevi tazminat talebinden ibarettir. Mahkemece karşı davanın reddine; asıl davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya arasında mevcut bilgi ve belgelerden, genel seçimlerin arefesinde gece saatlerinde mensup olduğu partiden görevli arkadaşları ile izinsiz afiş astığı ihbar edilen davalı karşı davacının, olay mahalline gelen belediye zabıtalarınca umuma açık bir yere ihtiyaç giderdiğinin görülmesi üzerine hakkında tutanak tutulduğu, bu tutanağa istinaden belediye encümenince idari para cezası kesildiği, tutanağa konu olan olayın basına yansımasını takiben davalı karşı davacının, belediye başkanlığı yapan davacı ..."nun hava alanı ihalesinde rüşvet aldığı yönünde basına beyanat verdiği ve bu iddiaları ispatlayamadığı anlaşılmıştır. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa"nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olayın tarihi, olayın gelişi yukarıda gözetilen ilkeler ışığında değerlendirildiğinde davacı yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu anlaşıldığından kararın davacı yararına daha az miktarda manevi tazminata hükmedilmek üzere bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı karşı davacı yararına BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.