Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/4563
Karar No: 2009/5626

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/4563 Esas 2009/5626 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, komşu davalıların çekme mesafesine uyulmadan yaptıkları seralardan akan yağmur sularının taşınmazında birikmesi sonucu tarımsal faaliyet yapamadığını ve bir bölümünü kullanamadığını iddia ederek elatmanın önlenmesini istemiştir. Davalılar, davacının taşınmazına bir müdahale olmadığını belirtmişlerdir. Mahkeme, müdahale olgusunun keşfedilmesi gerekçesi ile davayı kabul etmiştir. Ancak, bilirkişi raporunda öngörülen tedbirle ilgili yerinde itirazlar vardır. T.M.K'ya göre, taşınmaz maliki üst taraftaki araziden kendi arazisine doğal olarak akan suların akışına katlanmak zorundadır. Yanlar arasındaki çekişmenin sözü edilen yasa hükümlerinin gözetilmek suretiyle çözümlenmesi gerekmektedir. Davacının doğan zararının davalının sera yapması ve üzerini kapatması neticesi meydana geldiği kabul edilmelidir. Yeni önlemlerin neler olacağı açıklığa kavuşturulmalı ve buna göre bir hüküm kurulmalıdır.
T.M.K'nun 742. ve 743. maddelerine göre, taşınmaz maliki üst taraftaki araziden kendi arazisine doğal olarak akan suların akışına katlanmak zorundadır. Komşulardan hiçbiri, suların bu akışını diğerinin zararına değiştiremez. Bir arazinin suyu
1. Hukuk Dairesi         2009/4563 E.  ,  2009/5626 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KUMLUCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 08/07/2008
    NUMARASI : 2007/41-2008/337

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden paydaş bulunduğu 11 parsel sayılı taşınmaza komşu 6 parsel maliki olan davalıların komşuluk hukukuna aykırı ve çekme mesafesine uyulmadan yaptıkları seralardan akan yağmur sularının taşınmazında birikmesi sonucu tarımsal faaliyet yapamadığını ve bir bölümünü kullanamadığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi, seranın komşuluk hukukuna uygun mesafe geri çekilmesi ve gerekli tedbirlerin alınmasını istemiştir.
    Davalılar, davacının taşınmazına bir müdahale olmadığı gibi bir zarar da bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, müdahale olgusunun keşfen belirlendiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, davalının taşınmazına yapılan seraların üzerinin kaplanması nedeniyle yağan yağmur suyunun birikmesi neticesi güneyde bulunan davacıya ait taşınmaza yüksek hızda akması sonucu davacıya zarar verdiği ileri sürülerek yıkım suretiyle elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, bilirkişi raporunda öngörülen “ birbirine komşu olan taraflara ait taşınmazlar arasından geçen arkın davalı tarafından temizlenmesi ve açılması suretiyle” zararın giderilmesi önlemine karar verilmiş, anılan bu karar taraflarca temyiz edilmiştir.
    Bilindiği gibi T.M.K"nun 742.maddesi uyarınca, taşınmaz maliki üst taraftaki araziden kendi arazisine doğal olarak akan suların ve özellikle yağmur, kar ve tutulmamış kaynak sularının akışına katlanmak zorundadır. Komşulardan hiçbiri, suların bu akışını diğerinin zararına değiştiremez.
    Aynı yasanın 743.maddesi 1. ve 2. fıkrası gereğince de “bir arazinin suyu öteden beri alt taraftaki araziye doğal bir şekilde akmakta ise, alt taraftaki arazi maliki, üst taraftaki araziden fazla suyun boşaltılması sırasında da bu suları… kabul etmek zorundadır. Alt taraftaki arazi maliki boşaltma dolayısıyla akan sulardan zarar görmekte ise gideri üstteki arazi malikine ait olmak üzere, kendi arazisinden yapılacak mecra ile suyun akıtılmasını isteyebilir.”
    Yanlar arasındaki çekişmenin sözü edilen yasa hükümlerinin gözetilmek suretiyle çözümlenmesi gerekeceği kuşkusuzdur.
    Somut olaya gelince; davacı, bilirkişi raporunda temizlenmesi ve açılması bildirilen arkın kendi mülkiyet alanında ve çapı kapsamında kaldığını, ortak sınır niteliğinde bulunmadığını belirtmiştir.O halde; öncelikle sözü edilen arkın taraflara ait taşınmazlar arasında ortak sınır niteliği taşıyıp taşımadığının tespiti zorunludur. Anılan arkın her iki tarafın çapları kapsamında olmayıp ortak sınır teşkil ettiğinin keşfen saptanması halinde bilirkişi raporunda öngörülen tedbirin karar altına alınmış olmasının yanlış olduğu söylenemez.
    Ne varki, sözkonusu arkın davacının mülkiyet alanında kaldığının belirlenmesi halinde, davacının doğan zararının davalının sera yapması ve üzerini kapatması neticesi meydana geldiğinin kabulü gerekir. Böylesi bir durumda da yukarıda değinilen ilkeler de dikkate alınmak suretiyle taraflar bakımından hak ve yarar dengesi de gözetilerek yeni önlemlerin neler olacağının açıklığa kavuşturulması ve buna göre bir hüküm kurulması gerekeceğinde kuşku yoktur.
    Öyleyse, tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.05.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi