Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5817
Karar No: 2012/2466
Karar Tarihi: 03.04.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/5817 Esas 2012/2466 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/5817 E.  ,  2012/2466 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, sınırlandırmanın iptali ve tescil

    ... ve ... ile Hazine ve Eskiyaylacık Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil, sınırlandırmanın iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Gülşehir Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.04 2011 gün ve 69/72 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili ve davalı Hazine temsilcisi taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacılar vekili dava dilekçesinde; 146 ada 7 sayılı parselin kadastro çalışmaları sırasında ham toprak niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, aynı ada 105 sayılı parselin ise, mera olarak sınırlandırıldığını, dava konusu taşınmazların vekil edeninin dedesinden babasına ve ondan da vekil edenine kaldığını açıklayarak 146 ada 7 sayılı parselin tapu kaydının, aynı ada 105 parselin ise, kullandıkları yer açısından mera sınırlandırılmasının iptali ile her iki taşınmazın vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, 25.5.2009 tarihli cevap dilekçesinde, 146 ada 105 sayılı parselin kadim meradan açıldığını, meraların zilyetlik ile iktisap edilmesinin mümkün bulunmadığını aynı ada 7 sayılı parselin ise, ham toprak niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edildiğinden Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, kazanma koşullarının oluşmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı Eskiyaylacı Köyü tüzel kişiliğine dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamıştır.
    Mahkemece, 146 ada 7 sayılı parsel bakımından kazanma koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle bu parselin tapu kaydının iptali ile ½ şer pay oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı ada 105 sayılı parsel içerisinde A harfi ile gösterilen taşınmazın ise, kadim mera niteliğinde bulunduğu, üzerinde mera bitki örtüsünü çağrıştıran bitkilerin olduğu, yine taşınmaz üzerinden tek ve çok yıllık yabani bitki örtüsünün yer aldığı, çevresindeki mera ile aynı nitelikte bulunduğu gerekçesiyle 105 parsel içerisinde istenen yer bakımından davanın reddine karar verilmesi üzerine; hükmün kabulü ilişkin bölümü davalı Hazine temsilcisi, redde yönelik kısmı ise, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kazanmayı sağlayan zilyetlik muristen intikal ve paylaşım hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 996 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil ile mera sınırlandırılmasının iptali isteğine yöneliktir.
    Uyuşmazlık konusu 146 ada 105 sayılı parsel, 6.8.2004 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında belgesizden 921817,24 m2 yüzölçümlü büyük bir yer olarak kadim mera niteliğiyle sınırlandırılmış olup, kadastro tutanağı 30.6.2005 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı bu parsel içerisinde teknik bilirkişi Namık Yedier’in 15.12.2010 tarihli raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen kısım bakımından sınırlandırılmanın iptali isteğinde bulunmuş ise de A harfi ile işaretlenen yerin parsel kapsamında kalan diğer kısımla aynı özellikleri taşıdığı özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olmadığı üzerinde tek ve çok yıllık yabani bitki örtüsünün yer aldığı mera, çayır, orman, yaylak ve benzeri kamuya ait yerlerde bulunan bitki türlerinden olduğu, keşifte dinlenen uzman bilirkişi ziraat mühendisi ...’nin 15.12.2010 tarihli raporu ile 16.2.2011 tarihli ek raporlarından anlaşılmıştır. Uzman bilirkişinin raporları ile saptanan bu somut olgular karşısında takdiri delil niteliğinde bulunan yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına üstünlük tanınamaz. Tescili istenen taşınmaz bölümü içerisinde bulunduğu meranın bir bütünü olup özel mülkiyete konu yapılması halinde meranın bütünlüğünün bozulacağı açıktır. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin 146 ada 105 parsel içerisinde A harfi ile belirlenen yere yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile hükmün bu bölümünün ONANMASINA,
    Davalı Hazine temsilcisinin 146 ada 7 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince, sözü edilen parsel 24.11.2004 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında belgesizden ham toprak niteliğinde 9020,29 m2 yüzölçümlü olarak Hazine adına Devletin hükümet tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu gerekçesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 18. maddesi uyarınca tespit ve tescil edilmiştir.
    Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar dava konusu 7 sayılı parselin davacının dedesinden babasına ondan da davacıya intikal ettiğini, babasının ölümünden sonra yapılan paylaşım sonucu davacıya düştüğünü, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve eklemeli zilyetliğin 20 yılı aşkın olduğunu bildirmişlerdir.
    Ne var ki yapılan incelemede, davacının babasının hangi tarihte öldüğü bilinmediği gibi davacı, miras bırakan babası ve diğer mirasçıları açısından miktar araştırmasının yapılmadığı anlaşılmıştır.
    Kazanmayı sağlayan zilyetlik ile taşınmaz edinebilmesi için diğer kazanma koşulları yanında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesinde açıklanan miktar sınırlamalarının da aşılmamış olması gerekir. Anılan madde gereğince bir çalışma alanı içerisinde bir kişinin zilyetlikten edinebileceği miktar; sulu toprakta 40, kuru toprakta ise 100 dönümü aşmaması gerekir. Bu nedenle öncelikle davacının babasına ait veraset belgesinin davacı taraftan istenerek dosya arasına konulması ya da verasete esas murise ait nüfus aile kayıt tablosunun Nüfus Müdürlüğünden istenerek dosyaya eklenmesi, ondan sonra 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi göz önünde tutularak davacılar, miras bırakanı ve murisin diğer mirasçılarının belgesizden taşınmaz edinip edinmediklerinin Kadastro ve Tapu Sicil Müdürlüğü ile zilyetliğe dayalı tescil davası açıp açmadıklarını o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulması, belgesizden edinilen taşınmazlara ait kadastro tutanakları ile tapu kayıtlarının Tapu Sicil Müdürlüğünden, zilyetliğe dayalı tescil davalarına ilişkin dosyaların ise ait oldukları mahkemelerden getirtilerek miktar sınırlamaları yönünden göz önünde tutulmalıdır. 492 sayılı Harçlar Kanunu 13/ J maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğu halde eksik harcın davalılardan tahsili ile davacılara verilmesi şeklinde kurulan hüküm usul ve kanuna aykırıdır.
    Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK. nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca 146 ada 7 sayılı parsel açısından BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,75 TL"nin temyiz eden davacılardan alınmasına 03.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi