4. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/5254 Karar No: 2012/7495 Karar Tarihi: 26.04.2012
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2011/5254 Esas 2012/7495 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı tarafın zamanaşımı defi ile ilgili talebinin süreden sonra yapıldığı gerekçesiyle reddedilmesine karşı yapılan temyiz başvurusu sonucunda, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verildi. Dosyanın incelenmesi sonucunda, zamanaşımı defi taraflarca ileri sürülmediği sürece mahkemenin dikkate alamayacağına ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesinin yasak olduğuna karar verildi. Davacı tarafın savunmanın genişletilmesine rıza göstermediği halde hakimin zamanaşımı defini reddetmesi usule aykırıdır. Kanun maddeleri olarak Medeni Usul Hukuku'nun HMK hükümleri uyarınca defilerin savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı kapsamında yer aldığı, zamanaşımı defi taraflarca ileri sürülmediği sürece mahkemenin dikkate alamayacağı belirtildi.
4. Hukuk Dairesi 2011/5254 E. , 2012/7495 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/12/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/09/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kendisini yaralaması nedeniyle manevi tazminat istemiştir. Davalı taraf esasa cevap süresinden sonra davanın zamanaşımına uğradığını belirterek zamanaşımı def"inde bulunmuştur. Davalının zamanaşımı def"inin yer aldığı dilekçe ilk oturum davacı vekiline elden tebliğ olunmuş, davalı vekilinin zamanaşımı def"ini sözlü olarak dile getirmesi üzerine davacı vekili def"iyi kabul etmediğini belirtmiş ve fakat davalının zamanaşımı def"ini süresinde ileri sürmediğini belirterek def"iye karşı koymamıştır. Buna rağmen yerel mahkeme, zamanaşımı def"inin süresinde ileri sürülmediğini belirterek zamanaşımı def"i talebini reddetmiştir. Zamanaşımı, bir def"i olup taraflarca ileri sürülmedikçe mahkemece dikkate alınamaz. Def"iler ve bu def"ilere ilişkin vakıalar savunmanın genilşetilmesi ve değiştirilmesi yasağı kapsamında yer alırlar.......: HMK hükümlerine göre Medeni Usul Hukuku: ...... 2011/12 Bası, sayfa: 971). Bu nedenle zamanaşımı def"inin süresinden sonra ileri sürülmesi, savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı kapsamında yer aldığından diğer tarafın süreden sonra ileri sürülmeye rızası ile dikkate alınabilir. Bir başka deyişle, davacı taraf sürede bu def"inin ileri sürülmediğini açıkça belirtmedikçe mahkemece dinlenebilir. Somut olayda her ne kadar davalı taraf süreden sonra zamanaşımı def"inde bulunmuşsa da, davacı taraf savunmanın genişletildiğini ve def"inin açıkça süreden sonra ileri sürüldüğünü savunmamış ve savunmanın genişletilmesine rıza göstermiştir. Buna rağmen hakimin re"sen def"inin sürede olmadığını belirterek zamanaşımı def"inin reddi usule aykırıdır. Şu durumda, davalının zamanaşımı def"i ile savunmasını genişletmesine davacının rıza gösterdiğinin kabulü ile davalı tarafın zamanaşımı def"inin incelenmesi ve sonucuna göre karar vermek gerekirken yanlış değerlendirme ile zamanaşımı def"i talebinin süreden sonra yapıldığı gerekçesiyle reddi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/04/2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyoruz. 26/04/2012