Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlamalarıyla yargılanmıştır. Dosyayı inceleyen mahkeme, katılanın bilinen son adresinin tebligata uygun olmadığı ve tebligatın doğru şekilde yapılmadığı sonucuna ulaşarak sanığın beraatına karar vermiştir. Ancak mahkeme kararı, tebligatın usulüne uygun şekilde yapılmadığı gerekçesiyle temyiz edilebilir nitelikte olmadığından, kararın katılanın bildirdiği adresine veya MERNİS adresine tebliğ edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adreslere tebliğ yapılması gerektiği hükmüne atıfta bulunulmuş ve katılanın adres kayıt sistemindeki adresinin tebliğe uygun olmadığı tespit edilmiştir. Bunun üzerine mahalle muhtarına yapılan tebligatın geçersiz olduğu belirtilerek, tebliğin doğru şekilde yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Kanuna göre, tebligatın doğru şekilde yapılamaması durumunda muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilmeli ve tebligat bu adrese yapılmalıdır. Kararda, sanığın kovuşturma aşamasındaki ifadesinde bildirdiği son bilinen adresi olan cezaevinde ise cezaevi adresine tebliğ edilmesi önerilmiştir. Kararda ayrıca, temyiz dilekçesi için ek tebliğname düzenlenmesi ve dosyanın incelenmek üzere Daire'ye gönderilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda atıfta bulunulan kanun maddeleri, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. ve 21/2. maddeleridir.