2. Ceza Dairesi Esas No: 2010/11839 Karar No: 2012/5575 Karar Tarihi: 07.03.2012
Hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2010/11839 Esas 2012/5575 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bir işyerinin soyulması nedeniyle kendisini arayan müştekiyle görüşmesinin ardından, bir süre geçtikten sonra müştekiyi telefonla arayarak hakaret eden sanığın eylemi, avukatlık yapan müştekinin ifa ettiği görevle doğrudan bir bağlantısı bulunmadığı gözetilmeden hüküm kurulmuştur. Hakaretin telefon aracılığı ile yapılmış olması karşısında eylemin 5237 sayılı TCK'nın maddesine uyduğunun gözetilmeden aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hüküm kurulmuştur. Daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkum olmadığı anlaşılan sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, dosya içeriği ve yasaya uygun düşmeyecek şekilde sanığa verilen cezanın seçenek yaptırım olan adli para cezasına çevrilmiş olması nedeniyle \"5271 Sayılı CMK\"nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1.maddesi, \"125/2 delaletiyle 125/3-a\" maddesi ve 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi.
2. Ceza Dairesi 2010/11839 E. , 2012/5575 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 2 - 2008/188484 MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 11/12/2007 NUMARASI : 2007/419 (E) ve 2007/1201 (K) SUÇ : Hakaret
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-İşyerinin soyulması nedeniyle geçmiş olsun demek için kendisini arayan müştekiyle görüşmesinin ardından, bir süre geçtikten sonra, bu kez kendisinin müştekiyi telefonla arayarak “… karını sinkaf edeceğim..” biçiminde sözler sarfeden sanığın eyleminin, avukatlık yapan müştekinin ifa ettiği görevle doğrudan bir bağlantısının bulunmadığı gözetilmeden, 5237 sayılı Yasa’nın 125/1.maddesi yerine anılan yasanın “125/2 delaletiyle 125/3-a” maddesiyle hüküm kurulması, Kabul ve uygulamaya göre; 2- a) Hakaretin telefon aracılığı ile yapılmış olması karşısında, eylemin 5237 sayılı TCK.nun maddesine uyduğu gözetilmeden aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca hüküm kurulması, b) Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere; koşullu bir düşme nedeni olan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kurumunun (mahkumiyet, suç niteliği ve ceza miktarına ilişkin) objektif koşulların varlığı halinde, mahkemece diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re’sen değerlendirilmesi gerektiği daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkum olmadığı anlaşılan sanığın, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken, dosya içeriği ve yasaya uygun düşmeyecek biçimde “sanığa verilen ceza seçenek yaptırım olan adli para cezasına çevrilmiş olduğundan” biçimindeki gerekçe ile ”5271 Sayılı CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 07/03/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.