4. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/5398 Karar No: 2012/7411 Karar Tarihi: 26.04.2012
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2011/5398 Esas 2012/7411 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2011/5398 E. , 2012/7411 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/12/2009 gününde verilen dilekçe ile yayının durdurulması ve kararın yayınlanması istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 24/02/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/04/2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi. (M) (M)
KARŞI OY YAZISI
Davacı taraf verilen bir şikayet dilekçesinin ...... muhaliflerinin açmış olduğu www.demokratik sol atılım.org sitesinde yayınlanması ve yayınında halen devam etmesi nedeniyle, soruşturmanın gizliliği ilkesi ve suçsuzluk karinesi gereği zarar görme ihtimali de yüksek olduğundan söz konusu sitedeki yayının tedbiren durdurulmasını, yayının sürmesi nedeniyle tecavüzün önlenmesini ve kararın yayınlanmasını talep etmiştir. Mahkemece 5651 sayılı internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar nedeniyle işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkındaki kanunun 9.maddesi gereğince içerik nedeniyle haklarının ihlal edildiğini iddia edilen kişilerin bu yayınlarla ilgili olarak başvuracakları hukuksal yolla ilgili olarak düzenlemeler getirdiğini, Borçlar Kanunu 49.maddesinde böyle bir düzenlemeye yer verilmediğini gerekçe göstererek davanın reddine karar vermiştir. 5651 sayılı yasanın çıkarılış amacı internet ortamında işlenen belirli suçlarla içerik, yer ve erişim sağlayıcıları üzerinden mücadeleye ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir. 5651 sayılı yasanın 8. maddesi internet ortamında yapılan ve içeriği suç oluşturan yayınlarla ilgili erişimin engellemesini düzenlemiş olup bu suçlar ise maddede tek tek sıralanmıştır. Aynı yasanın 9.maddesinde ise içerik nedeniyle hakları ihlal edilen kişilerin önce içerik sağlayıcısına , buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına müracaat etmesi gerektiği, iki gün içerisinde talebi yerine getirilmez ise 15 gün içinde Sulh Ceza Mahkemesine başvurarak içeriğin yayından çıkarılmasını talep edebileceği düzenlenmiştir. Diğer yandan MK"nun 24. maddesine göre "hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırılan kimse, hakimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir." MK 25 "Davacı hakimden, saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebilir" hükümleri getirmiştir. Öğretide belirli bir olayı düzenleyen iki ayrı kanun aynı zamanda yürürlükte olduğu durumlarda yasaların olayı düzenleyen hükümleri arasında bir çelişki yoksa sorun da yoktur. Davacı dilerse 5651 sayılı kanun gereğince Sulh Ceza Mahkemesine müracaat edebileceği gibi dilerse MK. hükümlerine göre Asliye Hukuk Mahkemesine başvurabilecektir. Kaldı ki 5651 sayılı yasada belirlenen 15 günlük hakdüşürücü süreyi kaçıran davacının her zaman genel hükümlere göre mahkemeye dava açması da mümkündür. Davacı açıkça dilekçesinde MK."nun 24. ve 25. maddelerine dayanmıştır. Davacının hak arama özgürlüğünü engellercesine 5651 sayılı yasadan bahisle davanın reddi kararı yerinde değildir. 26/04/2012