Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2011/5025 Esas 2012/7366 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5025
Karar No: 2012/7366
Karar Tarihi: 26.04.2012

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2011/5025 Esas 2012/7366 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2011/5025 E.  ,  2012/7366 K.
  • SAYIŞTAY İLAMINA DAYALI ALACAĞIN TAHSILI İÇIN YAPILAN İLAMSIZ İCRA TAKIBINE YAPILAN İTIRAZIN İPTALI
  • KESIN HÜKÜM
  • HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 303

"İçtihat Metni"

ÖZET: SAYIŞTAY; UYUŞMAZLIKLARI ÇÖZÜMLE GÖREVLİ BİR YARGI YERİ DEĞİL, DEVLET HARCAMALARINI DENETLEMEK, HESAP VE İŞLEMLERİNİ SONUÇLANDIRMAKLA GÖREVLİ ANAYASAL BİR KURUMDUR. KESİN HÜKÜM, MUHAKEME YETKİSİNE HAİZ MAHKEMELERİN VERDİKLERİ VE KESİNLEŞMİŞ KARARLAR BAKIMINDAN SÖZ KONUSU OLUP, SAYIŞTAY’IN ZİMMET ÇI­KARAN KARARI MEVCUT DAVANIN TARAFLARINI BAĞLAMAZ. TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMALARINI MAHKEME HUZURUNA SAYIŞTAY KARARI İLE BAĞLI OLMAKSIZIN GETİRECEĞİ DELİLLERLE KANITLAYABİLECEĞİNDEN BU DELİLLER İNCELENMELİ, SAYIŞTAY KARARINDA ORTAYA KONAN OLGU VE BULGULAR DA DEĞERLENDİRİLEREK TÜM DELİLLER TOPLANMALI, KONU­SUNDA UZMAN BİLİRKİŞİ KURULUNA İDDİA VE SAVUNMA DOĞRULTUSUNDA İNCELEME YAPTIRILMALI, SONUCUNA GÖRE HÜKÜM KURULMALIDIR.

Davacı G… İl Özel İdaresi vekili tarafından, davalı Şenol ve diğerleri aleyhine 30.12.2009 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali ve takibin devamının istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.12.2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi da­valılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içe­risindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Dava, Sayıştay ilamına dayalı alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

Dava dilekçesinde, Sayıştay ilamına dayalı alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalıların süresinde itiraz etmeleri üzerine takibin durdurulduğunu, Sayıştay ilamlarının mahkeme kararları gibi infaz olunacağını, davalıların ancak kesin delille borçlarını ödediklerini ispat edebileceklerini, haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi talep olunmuştur.

Davalılar, Sayıştay ilamlarının kesin hüküm olmadığını, ilama konu olaylardan dolayı sorumlu tutulamayacaklarını iddia ederek davanın reddini savunmuşlardır.

Yerel mahkemece; Sayıştay ilamının kesin hüküm niteliğinde olduğu, davacı tarafından ilamlı icra takibi de yapılabileceği gerekçesiyle, başka bir inceleme yapılmaksızın istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar ta­rafından temyiz edilmiştir.

Kural olarak Sayıştay; uyuşmazlıkları çözümle görevli bir yargı yeri değil, devlet harcamalarını denetlemek, hesap ve işlemlerini sonuçlandırmakla görevli Anayasal bir kurumdur. HMK’nın 303. maddesinde düzenlenen kesin hüküm, muhakeme yetkisine haiz mahkemelerin verdikleri ve kesinleşmiş kararlar bakımından söz konusudur. Sayıştay’ın zimmet çıkaran kararı mevcut davanın taraflarını bağlamaz. Taraflar iddia ve savunmalarını mahkeme hu­zuruna Sayıştay kararı ile bağlı olmaksızın getireceği delillerle kanıtlayabi­leceklerinden eldeki davada bu deliller incelenmelidir. Kuşku yok ki bu in­celemede Sayıştay kararında ortaya konan olgu ve bulgular da değerlen­dirilebilir. O halde, mahkemece, tarafların tüm delilleri toplanmalı, konusunda uzman kişilerden oluşturulacak bilirkişi kuruluna iddia ve savunma doğrul­tusunda inceleme yaptırılmalı, varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Ortada kesin hüküm varmışçasına istemin kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.

S o n u ç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle (BOZULMASINA); diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer ol­madığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.