Esas No: 2021/4005
Karar No: 2022/5735
Karar Tarihi: 12.09.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/4005 Esas 2022/5735 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bir aracın motorunun değişmesi gerektiği tespit edilmesi sonrası, motor bedelinin karşılanamayacağı gerekçesiyle davalıdan zararın karşılanmaması sebebiyle araçta meydana gelen değer kaybı ve araç kullanamamaktan kaynaklanan zarar için dava açılmıştır. Bilirkişiler tarafından tanzim edilen raporlar sonucu, 13.494 TL zarar-ziyan bedeli, 15.000 TL araç değer kaybı bedeli ve 500 TL araç kiralama bedeli olmak üzere toplam 28.994 TL maddi tazminatın davalının temerrüde düşürüldüğü tarih olan 20/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Dosya, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kararda, davacı ve davalının her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlığın ticari işletmeye ait olması nedeniyle ticari dava niteliğinde olduğu belirtilmiştir. 3095 sayılı Yasa'nın 2/2 maddesi ve 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesine atıfta bulunularak, Merkez Bankası'nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı avans faizi uygulanması gerektiği ancak bu hususta yanlışlık yapıldığı ve mahkeme kararının düzelterek onanmasına karar verildiği ifade edilmiştir. Kanun maddelerine göre, bir temerrüt durumunda ticari işlemlerde temerrüt faizinin Merkez Bankası'nın önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranından fazla olamayacağı açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 08.03.2021 tarih ve 2019/210 E. - 20121/194 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalıdan satın aldığı aracın seyir halindeyken motorundan ses gelmesi üzerine aracı servise götürdüğünü, aracın motorunun değişmesi gerektiğinin tespit edildiği ancak hasarın müşteri kaynaklı olduğundan motor bedelinin karşılanamayacağının servis tarafından davacıya bildirildiğini, bunun üzerine yaptırılan delil tespitinde aracın motorunda imalat hatası olduğunun belirlendiğini, durumu davalıya ihtarname ile bildirmelerine rağmen davalının zararı karşılamadığını, bu nedenle motorun başka bir servis tarafından tamir edildiğini ileri sürerek araçta meydana gelen değer kaybı ve aracı kullanamamaktan kaynaklanan zararı karşılamak üzere şimdilik 2.500.-TL’nin ihtarnamenin keşide edildiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava değerini ıslah ederek 30.044.-TL tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, satışı yapılan araca ilişkin servis kitapçığında yağ değişiminin yapılacağı periyotların belirtildiğini ancak davacının gecikmeli olarak yağ değişimlerini yaptırdığını bu nedenle araçta sorun oluşabileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, bilirkişiler tarafından tanzim edilen kök ve ek raporlarda da dava konusu araçta tamir ve onarım bedelinin 13.494,00 TL olduğu, aracın 10 iş günü tamir ve onarımının tamamlanabileceği, işgücü kaybının 500,00 TL olabileceği, araçta değer kaybının nisbi sisteme göre 15.000,00 TL olduğunun belirtildiği, bozma ilamı sonrasında tanzim ettirilen kök ve ek raporda davaya konu edilen hususlar bilimsel, gerekçeli, ayrıntılı olarak açıklanmış, raporların mahkememizce hükme esas alınmaya yeterli olduğu kanaatine varılmakla birlikte her ne kadar davacı tarafça işgücü kaybına ilişkin 1.550,00 TL'lik 30/12/2014 tarihli sundukları fatura doğrultusunda işgücü kaybına ilişkin talepleri doğrultusunda tam kabul karar verilmesi talep edilmiş ise de mahkemece Atılım Oto Bakım Servisi'ne davaya konu edilen aracın kaç gün serviste kaldığı ve hangi tarihte davacı tarafa teslim edildiğine ilişkin bilgi alınması amacıyla müzekkereler yazıldığı ancak müzekkerelerin iade edildiği aracın kaç gün serviste kaldığı ve davacı tarafın aracı hangi tarihte servisten aldığının tespit edilemediği, bilirkişiler tarafından tanzim edilen raporlarda işgücü kaybının 500,00 TL olarak tespit edildiği, davaya konu edilen aracın hususi araç olduğu ve yasal faize hükmedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, buna göre 13.494,00 TL zarar-ziyan bedeli, 15.000,00 TL araç değer kaybı bedeli, 500,00 TL araç kiralama bedeli olmak üzere toplam 28.994,00 TL maddi tazminatın davalının temerrüde düşürüldüğü tarih olan 20/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine,
2-Dava, 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca, her iki tarafında tacir olması ve uyuşmazlığın da davacının ticari işletmesine ait olması nedeniyle ticari dava niteliğindedir. 3095 sayılı Yasa'nın 2/2 maddesinde, “ Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise orada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizinin bu oran üzerinden istenebileceği” öngörülmüştür. Buna göre, Merkez Bankası'nın kısa vadeli avanslar için uyguladığı avans faizi uygulanması gerekirken yasal faiz uygulanması doğru olmayıp bozmayı gerektirir ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.'nun 5236 sayılı Kanun'un 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7. maddesi gereğince mahkeme kararının düzelterek onanmasına karar verilmesi uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1. bendinden “yasal faizi”nin sözcüğünün çıkartılarak “TCMB kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faizi” yazılmasına, hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 1.485,43 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 12/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.