17. Hukuk Dairesi 2015/10148 E. , 2016/865 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :............Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkiline ait ve davalı tarafça kasko sigortası ile sigortalanan aracın 05/12/2009 tarihinde çalındığını, poliçenin hırsızlığı da kapsadığını, davalıya başvurulduğu halde ödeme yapılmadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 30.000,00 TL"nin davalıya başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, hırsızlık olayının şüpheli bulunduğunu, aracın orijinal anahtarı olmadan çalıştırılmasının mümkün olmadığını, orijinal iki anahtarın da sigortalıda bulunduğunu, kopya anahtar ile aracın çalıştırılamayacağını, çalınma iddiasının gerçeği yansıtmadığını, aracın önceki plakası ile ....... tarafından 15/08/2008 tarihinde sigortalandığını, büyük bir hasar gördüğünü, sigortalının şüpheli işlemleri nedeniyle sigortasının iptal edildiğini, araca pert işlemi uygulandığını, bu nedenle aracın piyasa rayiç değerinin 23.000,00 TL"ye gerileceğini, talebin fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, 22.750,00 TL"nin temerrüt tarihi olan ekspertiz raporunun düzenlendiği, 12/06/2010"dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde,dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava hırsızlık iddiasından kaynaklanan kasko tazminat talebine ilişkindir.
Mahkemece makine mühendisinden aldırılan 30.01.2014 havale tarihli bilirkişi raporuyla dava tarihi itibariyle belirlenen 31.000 TL araç değerine davacı taraf itiraz etmemiş, böylece araç değeri hususunda davalı taraf lehine müktesep hak doğmuştur. Ancak hükme esas alınan farklı makine mühendisinden aldırılan 31.07.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda ise araç değeri kaza tarihi itibariyle 35.000 TL olarak belirlenmiştir. Ayrıca ilk bilirkişi raporunda aracın davaya konu trafik kazasından önceki kaza durumu irdelenmemiştir. Bu durumda mahkemece davacı sigortalıya ait aracın davaya konu kaza tarihinden önceki Tramer kayıtları getirtildikten sonra, alanında uzman bir makine mühendisi bilirkişiden ya da bilirkişi heyetinden, aracın Tramer kayıtlarına göre önceki kaza durumu ve davalı taraf lehine oluşan müktesep hak da dikkate alınmak suretiyle, kaza tarihi itibariyle araç değerinin belirlenmesi için rapor aldırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,(2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.