Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/27055
Karar No: 2017/10545
Karar Tarihi: 05.12.2017

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/27055 Esas 2017/10545 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Karara göre, İcra Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık bir ticaret şirketinin İİK'nın 44. maddesi gereği mal beyanında bulunmaması suçlamasıyla mahkum edilmiştir. Ancak Temyiz Mahkemesi, duruşmaya katılmayan sanığın cezalandırılmasına karar verilmesinin yanlış olduğunu belirterek kararı bozmuştur. Kararda, tacir sayılan limited şirketlerin, temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, sorumlu oldukları şirketlerin, ticareti terk etmeleri halinde İİK'nın 44. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmeyeceklerine ilişkin bir istisna olmadığına dikkat çekilmektedir. Bununla birlikte, ticareti terk eden tacir açısından, muhatapların haklarını korumaya yönelik olarak İİK'nın 44. maddesi ile, bu yükümlülüklere aykırı davranmanın yaptırımının İİK'nın 337/a maddesinde düzenlendiği ifade edilmektedir. Sanık hakkında ceza verilmesine karar verilebilmesi için, bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi şeklindeki hareketlerin gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Kararda ayrıca, 6763 sayılı Kanun'un etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile ilgili olarak, İcra ve İflas Kanunu'nun 354. maddesinden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel olmadığına
19. Ceza Dairesi         2015/27055 E.  ,  2017/10545 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
    1-Sanığa tebliğ edilen duruşma davetiyesinde İİK"nın 349. maddesinin 5. fıkrasına uygun olarak, duruşmaya gelmediği takdirde yargılamanın yokluğunda yapılabileceğine ilişkin açıklamanın yerine CMK"nın 195. maddesindeki şerhi içeren duruşma davetiyesi tebliği yeterli görülüp yokluğunda yargılama yapılması,
    2-Hükmün esasını oluşturan ve tefhimle geçerlilik kazanan kısa kararda “sanığın cezalandırılmasına” karar verilmiş olup hükmün hangi sanık hakkında kurulduğunun açıkça belli olmaması,
    3-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/02/2012 tarih, 2011/505, 509, 513 E, 21/02/2012 tarih, 2011/506, 510, 511, 621 E sayılı kararlarında açıklandığı üzere “ tacir sayılan limited şirketlerin, temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, sorumlu oldukları şirketlerin, ticareti terk etmeleri halinde; İcra İflas Kanunu"nun 44. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmeyeceklerine ilişkin bir istisnaya yer verilmediğine göre, tıpkı gerçek kişi tacirler gibi aynı Kanun"un 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmalarına bir engel bulunmadığı" yönündeki ulaşılan sonucun zaman içerisinde yerleşik uygulamaya dönüşmüş olması, ticareti terk eden tacir açısından; muhatapların haklarını korumaya yönelik olarak İİK"nın 44. maddesi ile, ticareti terk eden bir tacire; 15 gün içerisinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirme ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunma, Ticaret Sicili Memurluğunca ticaret sicili ilanlarının yayınlandığı gazete"de ve alacaklıların bulunduğu yerlerde de mutat ve münasip vasıtalarla ilan etme ve ilan masraflarını da ödeme yükümlülükleri yüklenmiş, bu yükümlülüklere aykırı davranmanın yaptırımı ise İİK’nın 337/a maddesinde düzenlenmiş olup, takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun;
    1- İİK"nın 44. maddesine göre mal beyanında bulunulmaması,
    2- Mal beyanında mevcudun eksik gösterilmiş olması,
    3- Aktifte yer alan malın veya yerine kaim olan değerin haciz veya iflas sırasında gösterilmemesi,
    4- Mal beyanından sonra, beyan edilen bu mallar üzerinde tasarruf edilmesi” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da (alacaklının zarar görmesi ve borçlunun tacir olması gibi...) gerçekleşmesi halinde oluşacağı konusunda gerek uygulamada gerek öğretide herhangi bir duraksamanın mevcut olmaması ve somut olayımızda bu eylemden dolayı şikayetçi olan müşteki(müştekilerin) zarar gördüğünün dosya içeriğinden anlaşılması karşısında; öncelikle borçlu ticaret şirketinin kayıtlı olduğu Vergi Dairesi Müdürlüğünden mükellefiyetinin devam edip etmediği sorulup, en son verilen vergi beyanname örnekleri getirtilerek incelenip, mükellefiyetinin devam ettiğinin bildirilmesi karşısında şikayet tarihi itibarıyle en son verilen vergi beyanname örnekleri istenilip, delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken,yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    5-Dava ve cezanın İİK’nın 354. maddesinde yazılı sebeplerle düşeceğinin kararda gösterilmemesi,
    Kabule göre de,
    02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 337 maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 05.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi