Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/26911
Karar No: 2016/5295
Karar Tarihi: 17.03.2016

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/26911 Esas 2016/5295 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, başka birinin parasını yediğini söyleyerek ve başka bir suçlama yaparak mağduru rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı şekilde eleştirdi. Ancak mağdurun iddiası dışında delil bulunmadığı için suçlamaların ayrıntıları doğrulanamadı. Bu nedenle, hakaret suçunun unsurları oluşmadı. Bununla birlikte, suçun işlendiği avukat bürosunun mahremiyeti hakkında bir karar alınmadan sanığın cezasının arttırılması kabul edilemezdi. CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca yüklümlülük yüklenmeyen ve denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyen sanık için önceki hükmün aynen açıklanması gerekiyordu. Ancak, adli para cezası tercih edilerek yeniden değerlendirme yapıldı. Bu nedenlerden dolayı karar bozuldu ve yargılama yeniden yapılacak.
Kanun maddeleri: TCK'nın 125/4. maddesi, CMK'nın 226. maddesi, CMK'nın 231/11. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi.
18. Ceza Dairesi         2015/26911 E.  ,  2016/5295 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak,
    1- Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
    Öte yandan kendilerine belirli idari yetkiler verilmiş görevlilerin, sözlerine ve eylemlerine getirilen eleştirilere daha fazla hoşgörü göstermeleri gerektiği AİHM içtihatlarında kabul edilmektedir. AİHM, kamu görevlilerine karşı yapılmış hakaret içerikli ifadelerle ilgili bir başvuruda, başvuruya konu sözlerin, kamuoyunun söz konusu görevlinin performansına duyduğu güveni ortadan kaldırmaya yönelik gerçek bir tehlike meydana getirip getirmediğini incelemektedir.
    Yargılamaya konu somut olayda; sanığın, katılana söylediği kabul edilen “benim paramı yedin” şeklindeki sözlerinin, mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla bu sözler yönünden de hakaret suçunun unsurları itibari ile oluşmadığının gözetilmemesi,
    Bununla birlikte sanığın mağdura “hırsızsın” dediğine ilişkin mağdurun aşamalardaki çelişkili iddiası dışında delil bulunmaması ve tanıkların da, sanığın bu şekilde hakaret ettiğine ilişkin anlatımda bulunmaması karşısında, mağdurun anlatımının sanığın savunmasına hangi nedenle üstün tutulduğu açıklanıp tartışılmadan, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
    Kabule göre de;
    2- Suçun işlendiği avukat bürosunun, aleni yer olmadığı gözetilmeden ve sanığa ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede talep olunmayan ve daha ağır ceza öngören TCK"nın 125/4. maddesi uyarınca sanığın cezasında arttırım yapılmak suretiyle CMK"nın 226. maddesine aykırı davranılması,
    3- CMK"nın 231/11. maddesi gereğince, mahkemece kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmeyen ve denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, yeniden değerlendirme sonucu, adli para cezası tercih edilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine,yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17.03.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi