8. Hukuk Dairesi 2012/997 E. , 2012/2429 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ve ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 21.09.2007 gün ve 117/345 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılardan ...tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili dava dilekçesinde, 432 ada 36 sayılı parselin kök muris ... ...’dan kaldığını, kadastro çalışmaları sırasında davalıların miras bırakanı ... adına tespit ve tescil edildiğini açıklayarak anılan parselin tapu kaydının iptali ile muris ...’in veraset ilamına göre vekil edenleri ... ve ... adlarına 3/36"şar pay oranında tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan ... ile ...6.5.2005 tarihli yargılama oturumunda dava konusu yerin babaları ...’dan kaldığını, yapılan tespitin doğru olduğunu açıklamışlar ve davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Diğer davalılara dava dilekçesi yöntemine uygun bir biçimde tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamışlardır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacıların miras bırakanı ... ...’dan kaldığı gerekçesi ile 432 ada 36 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile tamamı 12 pay olmak üzere 1/12 payın ..., 1/12 payın Zeynep Erdoğan ( Güçlü) adlarına tapuya kayıt ve tesciline, 10/12 payın ise kayıt maliki ... üzerinde bırakılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ...tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; dava koşulu yerine getirilmeden hüküm kurulduğu saptanmıştır. Uyuşmazlık konusu 432 ada 36 sayılı parsel, 24.12.1995 tarihinde ...’ın ceddinden intikalen yirmi yılı aşkın bir süreden beri zilyet ve tasarrufunda olduğu gerekçesi ile ... adına tespit ve tescil edilmiş olup, ...’ın 10.7.1985 tarihinde ölümü ile davalı mirasçılarına intikal etmiş olup tapu kaydı halihazırda ... adına bulunmaktadır.
Davacılar ise, dava konusu taşınmazın ortak miras bırakanları ... ...’dan kaldığını 17.8.1976 tarihinde ölümü ile mirasçılarına intikal ettiğini açıklamak sureti ile iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davacılar vekili dava dilekçelerinde, muristen intikal eden taşınmazın mirasçıları arasında paylaşıldığı konusunda bir açıklamada bulunmadığı gibi, keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklarda paylaşımdan söz etmemişlerdir. Ancak keşif tutanağı kapsamı ile dosyadaki bilgi ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dava konusu taşınmazın davacıların ortak miras bırakanı ... ...’dan kaldığı konusunda bir duraksama bulunmamaktadır. Taşınmazın ...’den kaldığı kayıt maliki ...’ın eşi ve muris ...’in kızı ... tarafından tasarruf edildiği, kadastro çalışmaları sırasında ...’nin eşi ... adına tespit ve tescilinin yapıldığı dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklarca ifade edilmiştir. ...’in ölümü ile terekesi TMK.nun 701 ve 702.maddeleri uyarınca elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp, herbirinin payı taşınmazın tamamı üzerinde söz konusudur. TMK.nun 702.maddesi uyarınca tasarrufu işlemlerde oybirliği aranır. Davada bir tasarrufi işlem olup tüm mirasçıların birlikte üçüncü kişilere karşı dava açmaları gerekir. Muris ... ...’a ait taşınmazın kızı ve kayıt maliki ...’in eşi ... tarafından taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin elbirliği mülkiyetin gereği olarak tüm mirasçılar adına sürdürüldüğünün kabulü gerekir. Kayıt maliki de 1985 yılında ölmüş bulunduğundan dosyaya göre ... mirasçı sıfatını almış ise de ...’in ... dışındaki mirasçıları yine terekeye göre 3.kişi durumunda oldukları açıktır. Bu nedenle davanın kural olarak ...’in tüm mirasçıları tarafından açılmış olması gerekirdi. Veraset belgesine göre davacılar dışında muris ..."in başka mirasçılarıda vardır.
Terekeye dahil bir taşınmaz için bir veya birkaç mirasçının tek başına 3.kişilere karşı dava açması sıfat ve hukuki ehliyeti bulunmadığından ve tüm mirasçılar adına iptal ve tescile karar verilmesi de istenilmediğinden, sadece davacıların miras payları oranında iptal ve tescil istediklerinden davanın dava koşulundan reddine karar verilmesi gerekirken istek doğrultusunda iptal ve tescile karar verilmesi TMK.nun 701 ve 702.maddelerine aykırıdır.
Davalıların miras bırakanı ..."ın terekesi elbirliği mülkiyetine tabi bulunduğundan mirasçılardan birinin yaptığı temyizin hukuki sonuçlarından diğer mirasçılar da yararlanmaktadır. Bu nedenle davalı Mürüvet"in temyizinin diğer davalılara da sirayet ettiğinin kabulü gerekmektedir.
Davalı Mürüvet’in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollaması ile HUMK.nun 428 maddesi gereğince BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı Mürüvet Yıldız"a iadesine 02.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.