Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3473
Karar No: 2020/2358
Karar Tarihi: 09.09.2020

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2019/3473 Esas 2020/2358 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, geriye etkili olarak feshine karar verilmiş kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan bakiye imalât bedeli alacağının tahsili talebiyle başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali ile icra inkâr tazminatı ödenmesi istemine ilişkindir. İlk karar bozulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüyle itirazın iptaline ve asıl alacağın %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Ancak, karar gerekçesinde kısa karar yazımında maddi hata sonucu icra inkâr tazminatı isteminin kabulüne karar verildiği belirtilmiş, ancak alacak liquid olmadığından icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek hüküm fıkrasında “İcra inkâr tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir. Bu durum, adil yargılanma hakkına aykırıdır ve gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratmaktadır. Oluşturulacak hüküm fıkraları açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olmalıdır ve gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşmamalıdır. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki, bozma nedenidir ve bozmadan sonra yerel mahkeme, çelişikliği kaldırmak kaydıyla vicdani kanaatine göre karar verebilir. 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı ve 10.04.1992 tarihli Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince kısa kararla gerekçeli kararın çelişik bulunması bozma nedenidir. Kanun maddeleri: Anayasamızın 36/1 maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi\"nin 6
15. Hukuk Dairesi         2019/3473 E.  ,  2020/2358 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hüküm davacı ile davalı ... Kılınç vekillerince temyiz edilmiş, davalı ... vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı ...vekili Avukat ... ve müdahale talep eden ... geldi. Diğer davalılar gelmedi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, geriye etkili olarak feshine karar verilmiş kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan bakiye imalât bedeli alacağının tahsili talebiyle başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptâli ile icra inkâr tazminatı ödenmesi istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen hükmün davalı arsa sahiplerinden ... vekilince temyiz olunması üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi"nin 31.05.2016 tarih, 2015/5282 Esas 2016/3332 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma üzerine yapılan yargılama sonucu bozmaya uyularak davanın kabulüyle itirazın iptâline, icra inkâr tazminatı talebinin reddine dair verilen karar, davacı ve davalı ... vekillerince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamanın 11.07.2019 tarihli celsesinde davanın kabulü ile takip dosyasına yapılan itirazın iptâline, asıl alacağın %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, buna karşın karar gerekçesinde, “her ne kadar kısa karar yazılırken, ilk karar kopyalanmak suretiyle yazıldığından maddi hata sonucu sehven icra inkâr tazminatının kabulüne ilişkin madde kısa karara yazılmışsa da alacak likit olmadığından icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar vermek gerektiği” belirtilmek suretiyle hüküm fıkrasında “İcra inkâr tazminatı talebinin reddine” karar verilerek kısa karar ile hüküm arasında çelişki oluşturulmuştur.Adil yargılanma hakkı Anayasamızın 36/1 maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde düzenlenmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin bazı kararları ile Anayasa Mahkemesi"nin bireysel başvuruya ilişkin bazı kararlarında gerekçeli karar hakkının adil yargılanma hakkının somut görünümlerinden olduğu belirtilmiştir. Anayasa"nın 141/3. maddesine göre bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Adil yargılanma hakkının sağlanması kapsamında kararların gerekçeli olmasıyla ilgili kamu düzenine ilişkin hükümlere 6100 sayılı HMK’da da yer verilmiştir. HMK 297. maddeye göre hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri yer almalı ve sonuç kısmında da taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. HMK’nın 298/2. maddede ise “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” hükmü mevcuttur.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 24.02.2010 tarihli 2010/1-86 Esas ve 2010/108 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; “Yasa"nın anladığı anlamda oluşturulacak hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların bu dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.”
    Kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olması halinde yasaya uygun biçimde, gerekçeyi içeren bir hüküm olduğundan söz edilemez. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası ve kısa karar arasında çelişki yaratılması; yukarıda açıklanan ve Anayasa ile teminat altına alınan yargılamanın açıklığı, adil yargılanma hakkı prensibine ve kararların gerekçeli olması gerektiğine dair Anayasa ve yasa hükümlerine de açıkça aykırıdır. Karar gerekçesinde kısa karar yazımında ilk karar kopyalanmak suretiyle maddi hata sonucu icra inkâr tazminatı isteminin kabulüne karar verildiği belirtilmişse de bu açıklamayla çelişkinin ortadan kaldırıldığını söylemek mümkün değildir.1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı ve 10.04.1992 tarihli Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince kısa kararla gerekçeli kararın çelişik bulunması bozma nedenidir. Çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde başka bir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın sadece bu nedenle bozulması gerektiği kabul edilmiştir. Bozmadan sonra yerel mahkemenin önceki kararla bağlı olmaksızın, çelişikliği kaldırmak kaydıyla vicdani kanaatine göre karar verebileceğinden diğer yönleri incelenmeksizin kararın bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 2.540,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davalı ... Kılınç’a verilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya, 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalı ..."a iadesine,
    karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 09.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi