13. Ceza Dairesi 2015/15075 E. , 2015/19952 K.
"İçtihat Metni" Hırsızlık suçundan sanıklar ..., ... ve ... hakkında yapılan duruşma sonunda; mahkumiyetlerine ilişkin ... Asliye Ceza Mahkemesince verilen 18.07.2013 tarih ve 2013/323-362 E.-K. sayılı hükmün sanıklardan ... ile o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 13. Ceza Dairesi’nin 13.10.2015 tarih ve 2014/28200-2015/15445 sayılı ilamı ile hükmün bozulması yolundaki kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 20.11.2015 tarih ve 2015/371806 sayılı yazısı ile verilen kararda maddi hatanın düzeltilmesi talebinde bulunulması üzerine dosya Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 20.11.2015 tarih ve 2015/371806 sayılı karar düzeltme istemi yerinde görülmüş olduğundan yeniden yapılan incelemede;
Her ne kadar sanıklar ... ile ... 19.07.2013 havale tarihli dilekçelerinde, haklarında verilen mahkumiyet kararlarını temyiz etmediklerini belirtmişler ise de, o yer Cumhuriyet Savcısının 19.07.2013 tarihli temyiz isteminin tüm sanıkların lehine olduğu ve temyize gelmeyen sanıklar ... ile ..."i de kapsadığı kabul edilmekle;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış,diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Katılana ait kuyumcu dükkanına giderek tezgah üzerinde bulunan yaklaşık 13.000 TL değerindeki altın bilezikleri çalan sanıkların eylemlerinin, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesinde yazılı suçu oluşturduğu gözetilmeden, suçun vasfında yanılgıya düşülerek aynı yasanın 142/2-b maddesi ile hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
2-Hırsızlık suçuna konu altın bileziklerin önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Mahkumiyet hükmünde, mükerrir olan sanık ... hakkında TCK’nın 58/6-7. maddesi gereğince “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar şekilde infazdan sonra 1 yıl denetim süresi belirlenmesi,
4-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş oldukları suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmesine, sanıklar ... ve ..."in tutuklu kaldıkları süre göz önüne alınarak TAHLİYELERİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değiller ise derhal salıverilmeleri için Aydın Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına, 15.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.