2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/20149 Esas 2017/10530 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/20149
Karar No: 2017/10530
Karar Tarihi: 05.12.2017

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/20149 Esas 2017/10530 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Karar, bir İcra Ceza Mahkemesi tarafından verilmiştir. Suç, 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık olarak belirtilmiş ve hüküm Önödeme Nedeniyle Davanın Düşürülmesi şeklinde verilmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 75. maddesi incelendiğinde, yalnız adli para cezasını gerektiren veya kanunda öngörülen hapis cezasının üst sınırı altı ayı aşmayan suçların ön ödemeye tabi olduğu belirtilmiştir. Ancak, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 345/A maddesi, suçun cezasının üst sınırının üç ay hapis cezası olduğunu belirttiği için, suçun ön ödemeye tabi olduğu belirtilmiştir. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir ve TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA karar verilmiştir. Detaylı kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 75. maddesi ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 345/A maddesi.

19. Ceza Dairesi 2015/20149 E. , 2017/10530 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Önödeme Nedeniyle Davanın Düşürülmesi

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 75. maddesinin birinci fıkrası uyarınca uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adli para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçlar ön ödemeye tabi olup, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu"nun 345/A maddesinde öngörülen suçun cezasının üst sınırı üç ay hapis cezası olduğundan ve suç tarihi itibariyle uzlaşma kapsamında bulunmadığından tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre,
Önödeme nedeniyle davanın düşürülmesi kararına yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 05.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.