20. Hukuk Dairesi 2015/6831 E. , 2015/11375 K.
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul 21. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/03/2015
NUMARASI : 2015/149-2015/103
DAVACI : M.. S..
DAVALILAR : A.. S.. (zorunlu mesuliyet sigartası) - Sosyal Güvenlik Kurumu - M.. Ç.. ve Ark.
Taraflar arasında görülen tazminat davasında İstanbul 3. Asliye Hukuk, İstanbul 10. Asliye Ticaret ve İstanbul 21. İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava sağlık sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesince, gerekçesiyle uyuşmazlığın sosyal güvenlik hukukundan kaynaklandığı, davaya bakmakla Sosyal Güvenlik İş Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
İstanbul 21. İş Mahkemelerince ise, sigorta şirketinin sigortalısına halef olarak açtığı davada uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı ve yargılama görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Somut olayda davacı vekili, müvekkiline sağlık sigorta poliçesiyle sigortalı Ç.. I.."in davalı M.. Ç..nin sürücüsü, davalı F.. A.."in maliki, davalı A.. S.. Şirketi nezdinde sigortalı olan 34 .... plakalı araç içinde seyrederken davalı sürücünün 3. şahsa ait 27 .... plakalı araca çarpması sonucu sigortalısında meydana gelen yaralanma nedeniyle gerekli tedavi giderlerini ödediklerini belirtip, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere tedavi için ödenen bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Somut olayda uyuşmazlık, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1301. maddesi uyarınca, sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, davalılardan rücuan tahsiline ilişkindir.
TTK m. 1301’de düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK"nın 1301. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.03.1944 tarihli ve 37 E. - 9 K. sayılı kararına göre de "Sigortacının sigorta poliçesinden münbais olmayıp kanundan aldığı bir salâhiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği dâvada hukuk mahkemesine başvurması gerekir." Ancak, davalılar arasında yer alan A.. S.. şirketinin sorumluluğu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası poliçesinden kaynaklanmaktadır. Zorunlu sigortalar TTK"da düzenlenmiş olup, dava, bu yönüyle mutlak ticari dava niteliğinde olup, uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir. Ne var ki, dava tarihi itibariyle yürürlükteki 6762 sayılı TTK uyarınca ayrı ticaret mahkemesi bulunan yerlerdeki ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki görev değil, işbölümü ilişkisidir. İşbölümü itirazı, yalnız ilk itiraz olarak ileri sürülebilir (TTK m. 5, HUMK m. 187). Somut olayda, Asliye Hukuk Mahkemesine açılan davada, davalılar tarafından süresinde işbölümü ilk itirazında bulunulmadığı ve iş bölümüne itirazda bulunulmadan verilen görevsizlik kararı bağlayıcı olmayacağı için, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 18/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.