MAHKEMESİ : Güroymak Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/09/2014
NUMARASI : 2013/117-2014/186


Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak hüküm kurulduğu belirtilmişse de, bozma gerekçesi yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
1-Bozma kararında, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu katılımı ile mahallinde keşif yapılıp, alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtildiği halde, bozma sonrasında yeniden keşif yapılmadığı gibi, heyet olarak değil, bozma öncesinde keşifte ve bilirkişi heyetinde yer alan tek bir bilirkişi tarafından düzenlendiğinden rapor geçerli değildir. Bu itibarla;
Taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden ve usulüne uygun şekilde oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılıp, dava konusu ve emsal taşınmazların emlak vergisine esas değerleri ile yine dava konusu ve emsal taşınmazların imar parseli mi, yoksa imar planına dahil oldukları halde olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye Başkanlığından sorulup, gelen cevaba göre bilirkişi raporu denetlenerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-İlk hükümde taşınmazın metrekaresine 400,00 TL. Üzerinden değer biçildiği ve davacılar vekilinin hükmü temyiz etmemesi nedeniyle bu bedel davalı idare lehine kazanılmış hak olduğu halde, bozma sonrasında daha yüksek metrekare bedeli üzerinden hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.