Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/470 Esas 2016/648 Karar Sayılı İlamı

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 02.12.2015 gün ve 2015/25115/79278 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 29.12.2015 gün ve KYB.2015/398520 sayılı ihbarnamesi ile;
Resmî belgenin düzenlemesinde yalan beyanda bulunma suçundan sanık ... ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 206/1, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 24/03/2015 tarihli ve 2014/970 esas, 2015/193 sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Adı geçen sanığın 23/09/2014 tarihinde karışmış olduğu kasten yaralama olayından dolayı, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/14628 sayılı soruşturması esnasında, tansiyonunun düşmesi nedeniyle dengesini kaybedip yere düşerek başını çarptığından yaralandığını beyan etmesi üzerine Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan araştırma ve değerlendirme sonucunda sanığın, ... ile kavga ettiğine kanaat getirilerek ... hakkında basit yaralama suçundan, sanık hakkında ise resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, incelemeye konu ... Asliye Ceza Mahkemesinin 24/03/2015 tarihli ve 2014/970 esas, 2015/193 sayılı kararı ile sanık ...’ın yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmiş ise de,
Sanığın ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/14628 sayılı soruşturması sırasında, tansiyonunun düşmesi nedeniyle dengesini kaybedip yere düşerek başını çarptığından yaralandığını beyan etmesinin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturmayacağı, keza sanığın sorgusu sırasında doğruyu söyleme mecburiyetinin bulunmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; önceye dayalı alacak verecek meselesi nedeniyle, diğer sanık ..."nın, müşteki sanık ... ..."yı yaraladığı sabit olduğu halde, olayla ilgili olarak kolluk tarafından alınan beyanında müşteki sanık ... ..."nın; yaralanmasının, yere düşerken kafasını sert bir cisme çarpması sonucunda meydana geldiğini beyan etmesinin, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturduğu gerekçesiyle sanık ... ... hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de, sanık ... ..."nın müşteki şüpheli sıfatıyla kollukta alınan beyanında, tansiyonunun düşmesi nedeniyle dengesini kaybedip yere düşerek başını çarptığı için yaralandığını beyan etmesinin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturmadığı, sanığın sorgusu sırasında doğruyu söyleme mecburiyetinin bulunmadığı, savunmasında ileri sürdüğü hususların savunma hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu itibarla sanığa yüklenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet bulunmadığı anlaşılmakla; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki istem yerinde görüldüğünden, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 24.03.2015 gün ve 2014/970 esas, 2015/193 sayılı kararının CMK"nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün görüldüğünden, yüklenen suç yasal unsurları itibariyle oluşmadığından sanık ... ..."nın BERAATİNE, cezanın çektirilmemesine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 02.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.