14. Ceza Dairesi Esas No: 2020/769 Karar No: 2020/931 Karar Tarihi: 05.02.2020
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2020/769 Esas 2020/931 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, bir çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyet kararı verilmesiyle ilgilidir. Sanığın eylemi, reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturmuştur. Mahkeme, verilen cezanın üst sınırı itibarıyla olağan dava zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğunu belirtmiştir. Ancak, bozma öncesi yapılan yargılamada sanığın ilk mahkeme sorgusunun yapıldığı tarihten itibaren bu sürenin geçtiği gözetilerek yapılan mahkumiyet kararı kanuna aykırıdır. Bu nedenle, mahkemeye göre bu davada kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi gerekmektedir. Kanun maddeleri olarak, suçu düzenleyen madde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 104/1. maddesi, dava zamanaşımı süresini belirleyen madde ise aynı kanunun 66/1-e. maddesi olarak gösterilmiştir. Kararın verildiği tarih ise 05.02.2020'dir.
14. Ceza Dairesi 2020/769 E. , 2020/931 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan mahkumiyet
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Oluşa uygun kabule göre sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturup, anılan maddede öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 66/1-e. maddesinde belirtilen 8 yıllık olağan dava zamanaşımına tabi bulunduğu ve bozma öncesi yapılan yargılamada sanığın ilk mahkeme sorgusunun yapıldığı 09.11.2010 ile mahkemece kurulan beraat hükmünün temyiz incelemesinde bozulmasının ardından görevli mahkemece yapılan yargılama neticesinde atılı suçtan mahkumiyetine dair kararın verildiği 03.10.2019 tarihinden önce bu sürenin geçtiği gözetilerek zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, kanuna aykırı, katılan mağdure vekili ile sanık müdafileri ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında görülen kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 05.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.