18. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5694 Karar No: 2016/347 Karar Tarihi: 13.01.2016
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/5694 Esas 2016/347 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, nüfus kayıtlarındaki adının gerçek hayattaki adından farklı olduğunu ve isminin değiştirilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davayı reddetmiştir ancak Yargıtay, davacının haklı nedenleri olduğunu ve adını değiştirebileceğine karar vermiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca kişi, haklı nedenleri varsa adını değiştirebilir. Yargıtay, davacının tanınırlığını ve adıyla bilindiğini gösteren kanıtları kabul etmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuş ve davacının adının değiştirilmesine karar verilmiştir. Kanun maddesi açıklaması: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi, kişinin haklı nedenlere dayanarak adını değiştirebileceğini belirtir. Kişi, iş ve aile ilişkilerinde tanındığı adını kullanabilir ve bu adla nüfusa tescilini isteyebilir.
18. Hukuk Dairesi 2015/5694 E. , 2016/347 K. "İçtihat Metni"
T.C. YARGITAY 18. Hukuk Dairesi
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 21/10/2014 NUMARASI : 2014/471-2014/449 DAVACI : S.. Ç.. DAVALI : Nüfus Müdürlüğü
Dava dilekçesinde, davacının olan adının nüfus kaydında "" olarak değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; nüfus kayıtlarında adının "" olarak kayıtlı olmasına rağmen tüm yakınları ve etrafında "" ismi ile tanındığını ve bu isimle çağrıldığını belirterek nüfus kayıtlarındaki "Süreyya" olan adının "" olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmü uyarınca kişi, haklı nedenlere dayanarak adının değiştirilmesini hakimden isteyebilir. Yargıtay uygulamalarında yasanın buyurucu hükümlerine aykırı olmamak koşuluyla bir kişi iş ve aile ilişkilerinde tanındığı adını kullanabilir ve bu adla nüfusa tescilini isteyebilir. Yargılama sırasında dinlenen tanıklar, davacının arkadaş çevresinde ve aile arasında adı ile bilindiğini beyan ettiklerinden ve kolluk araştırma tutanağı ve adli sicil kaydına göre de isim değişikliğine engel bir nedenin bulunmadığı, davacının adı ile bilindiği tespit edildiğinden ve davacı tarafından haklı nedeni kanıtladığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yerinde bulunmayan gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.