Hakaret - Kasten yaralama - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2010/10443 Esas 2012/5381 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2010/10443
Karar No: 2012/5381
Karar Tarihi: 07.03.2012

Hakaret - Kasten yaralama - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2010/10443 Esas 2012/5381 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir şahsın hakaret ve kasten yaralama suçlarından dolayı yargılandığı davada verilen hükmü incelemiş ve sanığın temyiz itirazlarını kabul etmiştir. Ancak kararda, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi için yakınanın şikayetinden vazgeçtiği dilekçenin araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında, mahkemenin kanaat verici basit bir araştırma yaparak maddi zararların belirlenmesi gerektiği, manevi zararların hesaba katılmaması gerektiği ve sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutumunun da göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulanmıştır. Sonuç olarak, hüküm bu sebeplerden dolayı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun 62. Maddesi: Lehe hükümlerin uygulanması.
- Türk Ceza Kanunu'nun 73/4. Maddesi: Şikayetten vazgeçilmesi halinde hüküm verilmesi.
- Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 209/1. Maddesi: Kararın gerekçesi ve muhatabı.
- Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/6/b Maddesi: Hükümün açıklanmasının geri bırakılması.
2. Ceza Dairesi         2010/10443 E.  ,  2012/5381 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 2 - 2008/195266
    MAHKEMESİ : Çermik Sulh Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 30/05/2008
    NUMARASI : 2007/19 (E) ve 2008/50 (K)
    SUÇ : Hakaret, Kasten yaralama

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın lehe hükümlerin uygulanması yönünde herhangi bir talepte bulunmaması karşısında, mahkemenin takdirini TCK"nun 62.maddesinin uygulanmaması yönünde kullandığı kabul edilerek tebliğnamedeki bozma düşüncesine katılınmamıştır.
    Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    I- Sanığa atılı hakaret ve kasten yaralama suçlarının soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı bulunduğu, yakınan vekili Av. A.. K.."ın 29/06/2007 tarihli duruşmada daha önce müvekkili ile yaptığı bir görüşmede sanık hakkındaki bütün şikayetlerinden vazgeçtiğini, aralarında uzlaştıklarını kendisine söylediğini, bu konuda yakınanın beyanının alınmasını talep ettiği gibi yakınan A.. A.."ın şikayetinden vazgeçtiğine dair 30/03/2007 havale tarihli dilekçenin de sanık tarafından mahkemeye sunulduğu anlaşılmakla; sözkonusu dilekçenin yakınana ait olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nun 73/4.maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    II- Kabule göre de;
    1) Sanığın nüfus ve adli sicil kayıtları ile diğer delillerin, hazır bulunduğu 30/0372007 tarihli duruşmada okunmaması suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 209/1.maddesine aykırı davranılması,
    2) Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas- 2009/13 Karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararda, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, olayda yakınanın bir tazminat talebi bulunmadığı, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde sanığa atılı suçlardan doğan herhangi bir maddi zararın da bulunmadığı gibi adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu anlaşılan sanık hakkında 5271 Sayılı CMK’nun 231.maddesinin 6.fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken “mağdurun uğradığı zararın tamamen giderilebilmesinin mümkün olmaması, sanığın atılı suçu işlediğini kabul etmemesi nedeniyle suç tipinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun amacına ve yapısına uygun olmadığı” biçimindeki yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 07/03/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.