Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 193 ada 4 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından olan E... ile M..."nin gaip olmaları nedeniyle paylarının idaresi için İstanbul Defterdarının kayyım olarak atandığını, Türk Medeni Kanununun 588.maddesinde öngörülen 10 yıllık kayyımla idare süresinin dolduğunu ileri sürerek, gaiplik ve hazine adına tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalı, davaya karşı çıkmamıştır.
Mahkemece, kayyımla idarenin başlama tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıllık yasal sürenin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi   raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. 
Dava, Türk Medeni Kanununun 588.maddesine dayalı gaiplik kararı ittihazı ve hazine adına tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece kayyımla idarenin başlama tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıllık yasal sürenin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Ne var ki, asıl olan kayyım tayin edilme tarihi olup, Kartal Sulh Hukuk Mahkemesinin 09.07.1993 tarih 1993/356 esas - 650 kararı ile İstanbul Defterdarının kayyım olarak atandığı, eldeki davanın 03.08.2004 tarihinde açıldığı gözetildiğinde, yasada aranılan 10 yıllık kayyımla idare süresinin dolduğu açıktır. Diğer taraftan mahkemece gaiplik yönünden usuli işlemlerinde yapıldığı görülmektedir.
Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile  yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacı Hazine ve davalı kayyım vekillerinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.05.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.