Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2014/35177 Esas 2015/19929 Karar Sayılı İlamı

13. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/35177
Karar No: 2015/19929
Karar Tarihi: 14.12.2015

Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2014/35177 Esas 2015/19929 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hırsızlık davası kararı temyiz edildi. Dosyanın incelenmesi sonucunda, suçun sanıklar tarafından işlendiği kabul edildi ve karar yerinde incelenerek tartışılan kanıtların usul ve yasaya uygun olduğu kararlaştırıldı. Ancak, müştekinin çalınan cep telefonunun sanıklar tarafından iade edilmesi durumu göz önüne alınmadan, sanıkların hüküm giymeleri gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle karar bozuldu. Kanun maddesi olarak ise, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiği belirtildi. Bu madde “Mala zarar vermek veya hırsızlık yapmak suçlarını işleyen veya işleyecekler hakkında” ceza hükümlerini içermektedir.

13. Ceza Dairesi 2014/35177 E. , 2015/19929 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 6 - 2013/400381
MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/11/2013
NUMARASI : 2012/65 (E) ve 2013/415 (K)
SUÇ : Hırsızlık

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak,
Dosya kapsamına göre müştekinin çalınan cep telefonunun olaydan yarım saat sonra müştekiyi arayan kardeşine müştekinin cep telefonuna cevap veren kişilerce iade edilip daha sonra da müştekiye iade edildiğinin anlaşılması ve sanıkların tevilli ikrarlarında olay yerinde bulunduklarını savunmaları karşısında, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık A.. Y.. ve M.. A..’ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 14.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.