Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/3298 Esas 2009/5277 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/3298
Karar No: 2009/5277

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/3298 Esas 2009/5277 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, miras bırakanları adına kayıtlı olan bir taşınmazın sahte işlemler sonucu davalı C’ye satış suretiyle devredildiğini iddia ederek, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuşlar. Mahkeme, davanın reddine karar vermiş ancak davacılar temyiz etmiştir. Yapılan incelemede, taşınmazın kayıt malikinin soyadı ve baba adının yanlış yazıldığı belirlenmiştir. Davacılar, kayıt maliki ile irs ilişkisini belirlemek amacıyla tashih davası açmıştır ve davanın derdest olduğu tespit edilmiştir. Mahkeme, davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, taraflar arasındaki çekişmenin giderilebilmesi için öncelikle kayıt tashih davasının neticesinin beklenmesi gerektiği belirtilmiştir. Karar, HUMK’nın 428. maddesi gereğince bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- HUMK’nın 428. maddesi: \"Bozma kararının verilmesi durumunda karar kesin nitelik kazanmaz ve davaya bakılması, bozma kararına göre yeniden yapılır.\"
1. Hukuk Dairesi         2009/3298 E.  ,  2009/5277 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 08/10/2008
    NUMARASI : 2007/153-2008/519

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, miras bırakanları H... B... (T...) adına kayıtlı 1117 parsel sayılı taşınmazın sahte vekaletname ile davalı H... Ya.."a satış yoluyla temlik edildiğini, daha sonra birkaç kez el değiştirdiğini en son davalı C..."e satış suretiyle devredildiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili  tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği değerden reddedilip, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacıların, çekişme konusu 1117 parsel sayılı taşınmazın malikinin miras bırakanları Hüseyin Bahadır olduğunu, kimlik bilgilerinde  yapılan sahte işlemler sonucu taşınmazın mülkiyetinin intikal ettirildiğini ve ondan sonrada temliklere konu edildiğini ileri sürerek, eldeki davayı açtıkları, yargılama sırasında, taşınmazın sicil kaydında kayıt maliki A...oğlu H... T..."un soyadının B..., baba adı ise H... olması gerektiği halde kadastro tespit tutanağında  hem soyadının hemde baba adının yanlış yazıldığını ileri sürdükleri, mahkemece anılan yanlışlığın giderilmesi konusunda davacı tarafa dava açmaları hususunda olanak tanındığı, bunun üzerine davacıların, Gaziantep 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/415 esas sayılı kayıt tashihi davası açtıkları ve sözü edilen davanın derdest bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmek  gerekir ki, davacıların öncelikle iddialarının dinlenebilmesi ve işin esası bakımından inceleme yapılabilmesi için, davacılar ile kayıt maliki arasında irs ilişkisinin bulunup bulunmadığının saptanmasının zorunlu olduğu kuşkusuzdur.
    Oysa, mahkemece davacıların, kayıt malikinin soyadı ve baba adının düzeltilmesi, buna görede mirasçılık ilişkisinin belirlenmesi  açısından açtıkları dava derdest bulunduğu halde, sonucu beklenmeksizin, davanın açıldığı tarih itibariyle davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle husumet yokluğundan davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
    Öyle ise, eldeki dava bakımından taraflar arasındaki çekişmenin giderilebilmesi için öncelikle kayıt tashih davasının neticesinin beklenmesi ve orada belirlenecek duruma göre eldeki davanın çözüme kavuşturulması gerekeceği tartışmasızdır.
    O halde, mahkemece yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda işlem yapılması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. 
    Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.05.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     


     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.