MAHKEMESİ :.......Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlere davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıya ait araca çarpmasıyla oluşan trafik kazasında davacı aracının pert olduğunu, kazada davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla aracın piyasa rayiç değeri olan 8.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; yargılamanın devamı sırasında 14.10.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, davacının kaza nedeniyle hurdaya dönüşen aracını satamayınca tamir ettirmek zorunda kaldığını, tamir süresince araç kiralamak zorunda kalıp 6.000,00 TL. ödediğini, bu bedelin davalı ..."den ıslah tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsilini, 7.049,00 TL. hasar bedelinin ise davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ..., kazanın oluşumunda davacının kusurlu olduğunu, aracının sigortalı olduğunu ve davacı zararının sigortadan talep edilmesi gerektiğini, talebin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı sigorta şirketi vekili, diğer davalıya ait aracın zorunlu trafik sigortacısı olduklarını, kazanç kaybının teminat kapsamında olmadığını, ihbar üzerine hasar dosyası açtıklarını; ancak kazada tarafların kusur oranları belirlenemediğinden ödeme yapmadıklarını, poliçe limitiyle sınırlı şekilde zarardan sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; ikame araç kiralama bedeline ilişkin talebin kısmen kabulü ile 266,66 TL"nin ıslah tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."den tahsiline, hasar bedeline ilişkin talebin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL"nin ıslah tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA 25/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.