Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/4226
Karar No: 2009/5262

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/4226 Esas 2009/5262 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, miras bırakanın davalı oğluna yaptığı taşınmaz satışının mirastan mal kaçırma amaçlı bedelsiz ve muvazaalı olduğunu iddia ederek tapuların iptali ve terekeye iadesini ya da saklı pay sahibi olarak miras payının adına tescilini istemiştir. Mahkeme davayı kabul etmiş, ancak ortaklıkta diğer ortakların dava sürecine dahil edilmemesi nedeniyle karar bozulmuştur. Elbirliği mülkiyeti hakkındaki kanun maddeleri (701-703) ve ortakların olurlarının alınması gerektiği belirtilmiştir. Kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
1. Hukuk Dairesi         2009/4226 E.  ,  2009/5262 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 22/07/2008
    NUMARASI : 2005/334-2008/366

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, miras bırakanın 46 parça taşınmazını davalı oğluna satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapuların iptali ile terekeye iadesine ya da saklı pay sahibi mirasçı olarak miras payının adına tesciline, davalı tarafından üçüncü kişiye satılan taşınmazlar yönünden keşfen belirlenecek bedelin payı oranında tazminine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, murisin sağlık sorunları nedeniyle taşınmazları satmak zorunda kaldığını, bedelini ödeyerek satın aldığını, iddiaların yerinde olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi   raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali, terekeye iade ya da tenkis isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakanın çekişme konusu 46 parça taşınmazını 24.7.1986 ve 16.1.1987 tarihlerinde davalıya satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; elbirliği (İştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur.
    M.K.nun 701-703 maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin ( ortaklığın ) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan herbirinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Değinilen mülkiyet türünde malikler  mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu kural, M.K.nun 701 maddesinde (... Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir.Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.) biçiminde açıklanmıştır. Elbirliği (İştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır. 
    M.K.nun 702/2 maddesi bu yönde açık hüküm getirmiştir. Ancak, açıklanan kural yargısal uygulamada kısmen yumuşatılmış bir ortağın tek başına dava açabileceği, nevarki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği kabul edilmiştir. (ll.l0.982 tarih l982/3-2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) Nitekim bu görüş bilimsel alanda da aynen benimsenmiştir. 
    Somut olayda, elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, dava dışı ortaklar bulunmaktadır.
    Hal böyle olunca, davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması yada miras şirketine M.K.nun 640. mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir.
    Tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.05.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi